Bir yere gitmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Eğer bir yere gitmek istiyorsan sana bir taksi çağırabiliriz.
Bir yere gitmek istersem, ya otobüsün arkasına tutunurum ya da ambulans çağırırım.
Will ich irgendwo hin, zieht mich ein Bus oder ich rufe einen Krankenwagen.Bir yere gitmek zorundayız.
Wir müssen irgendwo hin.enerji bir yere gitmek zorunda.
muss diese Energie irgendwo hin.Daha aydınlık bir yere gitmek istiyorum. Çok kasvetli.
Ich will irgendwo hin, mit mehr Licht.- Sie ist so trostlos.Mensch will irgendwo hin.Biz de bir yere gitmek istiyoruz.
Wir wollen ja auch irgendwo hin.Su bir yere gitmek gerekir.
Das Wasser muss irgendwo hin.Bir yere gitmek, yani gerçekten… temiz bir yere. .
Irgendwo hinzugehen, wo es wirklich… sauber ist.Melekler bir yere gitmek istedikleri zaman sadece ıslık çalarlar. İşte böyle.
Sen benimle olmayacaksan neden bir yere gitmek isteyeyim?
Wenn du Güvenli bir yere gitmek istedim.
Ich wollte irgendwo hin, wo es sicher war.Bu akşam şık bir yere gitmek istedi.
Yapman gereken birşey yada bir yere gitmek zorundaymışsın gibiydin.
Als hättest du was zu tun oder müsstest irgendwohin.Ne zaman bir yere gitmek istersen… şu serserilerden birine atla.
Schnappen Sie sich einen von den heißen Schlitten. Wann immer Sie wohin wollen.Hoş bir yere gitmek istiyorsan… gideceğin yer;… Akumal.
Akumal. Wenn du irgendwohin willst, wo es schön ist.Parıltılı ve yeni bir yere gitmek istiyorum.
Ich will wo hin, wo alles neu ist und glänzt.Birlikte bir yere gitmek istiyorum.
Ich will mit dir wegfahren.Öyle bir yere gitmek. Efendim?
Señor… So einen Ort aufzusuchen.Seninle bir yere gitmek ve susmak istiyorum.
Ich will irgendwohin gehen und nicht reden.
