BOŞ YERE - Almanca'ya çeviri

• umsonst
• grundlos
• vergebens
• unnötig
• vergeblich
• leeren Platz

Boş yere Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Savaş boş yere olmuş olur.
Dann war der Krieg umsonst.

Kurt boş yere mücadele ediyor.
Der Wolf wehrt sich vergebens.

Annen boş yere ölmedi Theseus.
Deine Mutter ist nicht vergeblich gestorben, Theseus.

Bütün anladığım 4.000 insan boş yere katledildi.
Ich verstehe nur, dass 4.000 Menschen unnötig niedergemetzelt wurden.

Bu tür şeyler boş yere olmaz.
Diese Dinge passieren nicht grundlos.

Boş yere endişelenmişim. Öyleyse ben.
Dann habe ich mir wohl umsonst Sorgen gemacht.

Sen boş yere uyumayacaksın bacı.
Du wirst nicht vergebens schlafen, Schwester.

Boş yere ölmedi.
Sie starb nicht vergeblich.

Lütfen bu formu boş yere kullanmayın.
Bitte benutzen Sie dieses Formular nicht unnötig.

Graça olsa boş yere yakındığımı söylerdi.
Graça würde sagen, ich beschwere mich grundlos.

Boş yere ölmesine izin veremezdim.
Ich konnte ihn nicht umsonst sterben lassen.

Hepsi boş yere olacak korkarım.
Das wird wohl vergebens sein.

Kızıl orduya karşı kullanacakları büyük ve modern silâhları boş yere bekliyorlar.
Sie warten vergeblich auf größere, moderne Waffen gegen die Rote Armee.

Babamın bacağını boş yere kırdınız.
Sie brachen meinem Vater grundlos das Bein.

An8} Eğer görevini yerine getiremezse çok sayıda asker boş yere ölmüş olacak.
Werden viele Soldaten unnötig sterben! Falls er nicht funktioniert.

Kız kardeşim… Kendini boş yere feda etti. Cindy….
Sie hat sich umsonst geopfert. Meine Schwester… Cindy….

Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım.
Ich versuchte vergeblich ihn zu überreden, nicht mehr zu rauchen.

Siberler kendilerini boş yere patlatmazlar tatlım.
Cybermen sprengen sich nicht grundlos in die Luft.

Sen, ey güneş, boş yere çabalıyorsun.
Du versuchst, oh Sonne, vergebens.

Oona boş yere ölmedi.
Oona starb nicht umsonst.