BOŞLUĞU - Almanca'ya çeviri

Lücke
boşluk
açığı
gap
eksikliği
Leere
boş
boşluk
boşalt
bomboş
Vakuum
vakum
boşluk
Raum
uzay
boşluk
mekân
salon
odayı
oda
alanı
yer
alanını
Loch
delik
çukur
boşluk
Abstand
mesafe
uzaklık
boşluk
aralık
uzaklaşma
ara
en
Kluft
fark
uçurum
boşluğu
mesafe
Platz
yeri
yer
alan
meydanı
koltuk
oda
sırada
boşluk
kare
yerin
Schlupfloch
boşluk
bir açık
girilecek bir delik
Lücken
boşluk
açığı
gap
eksikliği

Boşluğu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu boşluğu dolduran kim.
Wer das Vakuum füllt.
Bir vitamin hapı boşluğu doldurabilir ve optimum sağlık sağlayabilir.
In diesen Fällen kann eine Vitamintablette das Loch füllen und ein optimales Wohlbefinden garantieren.
Konteynerin Önündeki Boşluğu Temiz Tutun.
Halten Sie den Raum vor dem Container frei.
Maduro Chavezin bıraktığı boşluğu doldurabilecek mi?
Kann Maduro den Platz ausfüllen, den Chávez hinterlassen hat?
Afganistandaki boşluğu dolduracak birileri lazım.
Wir brauchen irgendjemanden, der die Lücke in Afghanistan füllt.
C HBSSde 15 dakikalık bir denge süresinden sonra kaliperler kullanarak nokta arasındaki boşluğu ölçün.
Messen Sie nach einer 15-minütigen Ausgleichsperiode in 4 °C HBSS den Abstand zwischen den Punkten mit Sätteln.
O boşluğu alıp bir şeyle doldurmaya çalışıyorum. Evet.
Ich versuche, diese Leere mit irgendwas zu füllen. Ja.
Ekonomik boşluğu kapattı”.
Ökonomische Kluft schließen".
Evrenin boşluğu doldurmasına izin verin.
Lass das Universum das Vakuum füllen.
Boşluğu tanımlayan nicel özellikler, bir kural olarak,
Quantitative Merkmale, die den Raum beschreiben, erfordern in der Regel einige Messungen
Boşluğu yabancı doktorlar dolduracak.
Ausländische Ärzte füllen die Lücke.
Şimdi lavabonun etrafındaki boşluğu boşaltın, artık diş fırçası karmaşası yok;
Geben Sie jetzt den Platz um Ihre Spüle frei, keine Verwirrung mehr mit der Zahnbürste;
Şu boşluğu görüyor musun?
Sehen Sie das Loch hier?
kartı ve aralarındaki boşluğu ölçün.
das Ordnerregister oder die Karte sowie den Abstand dazwischen.
Bunun asla geçekleşmemesi için yasadaki her boşluğu ve dipnotu kullanacağım.
Ich nutze jedes legale Schlupfloch und jede Fußnote, um sicherzustellen, dass es nie dazu kommt.
Ve bu boşluğu ailemin üstüne koydum. Ben boştum.
Die Leere legte ich auf meine Familie. Ich war leer.
Bunun yerine, zengin ve fakir arasındaki boşluğu artıracak, ardından büyük bütçe açığı bırakacaktı.
Stattdessen würde es die Kluft zwischen Arm und Reich vergrößern und gleichzeitig massive Haushaltsdefizite hinterlassen.
Putinde bu boşluğu fark etti
Dieses Vakuum hat Putin erkannt
Bu bizim boşluğu doldurmak süreçlerin milyonlarca ilgili çok kısa bir açıklamasıdır.
Dies ist eine sehr kurze Beschreibung über die Millionen von Prozessen, die unseren Raum füllen.
Biri Lütfen şu boşluğu kapatmama yardım etsin!
Bitte helfen Sie uns, diese Lücke zu schließen!
Sonuçlar: 950, Zaman: 0.0435

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca