BULUŞUN - Almanca'ya çeviri

trefft
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
Erfindung
icat
buluşu
uydurması
Entdeckung
keşif
keşfetmek
buluşu
keşmekeş
bulgu
treffen
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
triff
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak

Buluşun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Dedikleri gibi, gereklilik gerçekten buluşun anasıdır!
Wie sie sagen, ist die Notwendigkeit wirklich die Mutter der Erfindung!
Diğer Yalnız Gezginlerle Buluşun.
Andere Alleinreisende treffen.
Yanıtınız evetse, benimle 36 saat içinde şu adreste buluşun.
Wenn eure Antwort Ja lautet, trefft mich in 36 Stunden an dieser Adresse.
Avrupa patent başvurusunun yayınlanmasından sonra, herkes başvurusu yapılmış olan buluşun patenlenebilirliğine ilişkin görüşlerini sunabilir.
Nach der Veröffentlichung der europäischen Patentanmeldung kann jeder seine Einsprüche zur Patentierbarkeit der Erfindung eerheben.
BElanna ve Tuvoku al daha sonra benimle Revirde buluşun.
B'Elanna und Tuvok sollen mich auf der Krankenstation treffen.
En kısa sürede benimle FBIHte buluşun.
Trefft mich beim FISH so schnell wie möglich.
Bir fikriniz varsa, bu buluşun patentli olması gereklidir.
Wenn Sie eine Idee haben, ist es notwendig, diese Erfindung zu patentieren.
Bizimle köprüde buluşun.
Trefft uns auf der Brücke.
Yeter ki sizler bir noktada buluşun.
Bis ihr euch an einem Punkt trefft.
Jules, Wordy, Bay-Queenin güneydoğu köşesinde, benimle buluşun.
Jules, Wordy, trefft mich an der Ecke Bay Street und Queen.
Bu adamla gidip Şangaydaki Otel Mirabeauda Kim Won-bong ile buluşun.
Ihr fahrt mit ihm nach Shanghai und trefft dort Kim Won-bong im Hotel Mirabeau.
Yaratıcılığın, buluşun ve keşfin günden güne gerçekliğe dönüştüğü bir ortam yaratıyoruz.
Wir schaffen eine Umgebung, in der Kreativität, Erfindungen und Entdeckungen an jedem Tag zur Wirklichkeit werden.
Yaratıcılığın, buluşun ve keşfin günden güne gerçekliğe dönüştüğü bir ortam yaratıyoruz.
Wir schaffen eine Umgebung, in der Kreativität, Erfindungen und Entdeckungen jeden Tag Wirklichkeit werden.
Fotoğrafçılık birkaç teknik buluşun bir araya gelmesi sonucu oluşmuştur.
Fotografie ist das Ergebnis, mehrere technische Entdeckungen zu verbinden.
Konuşmamı, yakındaki bu nörolojik buluşun etkisi hakkında birkaç şey söyleyerek, bitirmek istiyorum.
Über die Auswirkung des bevorstehenden neurologischen Durchbruchs. Ich möchte schließen mit ein paar Worten.
Benimle Vista Diabloda buluşun. Onları şaşırtacağım.
Wir treffen uns in Vista Diablo. Ich lenke sie ab.
Benimle kalede buluşun.- Quinn ailemi almış.
Zu Quinn. Wir treffen uns beim Fort.
Her buluşun bir zamanı vardır.
Jede Zeit hat ihre Begegnungen.
Buluşun hızla popüler oldu
Seit der Erfindung wurde schnell populär
Bu buluşun önemi nedir?
Welche Bedeutung hat diese Begegnung?
Sonuçlar: 120, Zaman: 0.0377

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca