CEZALARIN - Almanca'ya çeviri

Strafen
ceza
azabı
bir azab
cezalandırmak
Bestrafungen
ceza
azap
cezalandırmak
Strafe
ceza
azabı
bir azab
cezalandırmak
der Bußgelder

Cezaların Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Cezaların bir çok nedeni bulunmaktadır.
Es gibt viele Gründe für Strafen.
Cezaların arttırılmasını yanlış bir politika olarak görüyorum.
Sie sähen die Verschärfung von Sanktionen als nicht legitime Politik.
Cezaların caydırıcı olmadığına.
BStrafen ohne abschreckende Wirkung.
Mahkum ettirme istatistikleri ya da cezaların süresiyle ölçülmeyen bir iyilik.
Gut, das wird nicht an der Zahl der Verurteilungen oder der Länge des Strafmaßes gemessen.
özellikle de cezaların.
besonders bei der Bestrafung.
Birleşik Krallıkta trafik ihlalleri için cezaların miktarı çok yüksektir.
Die Größe der Geldstrafen für die Verletzung der Verkehrsregeln in Großbritannien ist sehr groß.
RNG: Anayasamızda zalim ve alışılmadık cezaların yasaklanması 1764te İtalyan hukukçu Cesare Beccaria tarafından dağıtılan bir broşüre cevaptı.
RNG: Das Verbot von grausamen und ungewöhnlichen Strafen in unserer Verfassung war eine Reaktion auf ein Flugblatt, das 1746 zirkulierte und von dem italienischen Juristen Cesare Beccaria stammte.
Ancak, cezaların ödenmesi, Enerji Performans Belgesini sunma yükümlülüğünden muaf değildir, anlaşmazlığın 45 günü içinde.
Die Zahlung der Strafen befreit jedoch nicht von der Verpflichtung zur Vorlage des Energieausweises. innerhalb von 45 Tagen nach dem Streit.
Cezaların süresi hesaplanırken, hapisle birlikte verilen
Für die Anrechnung der Dauer der Strafen wird nicht die Geldstrafe berücksichtigt,
Hayır, ama büyük ölçüde şirketin bir kaza durumunda ödemek zorunda cezaların miktarını artırmak.
Nein, aber erhöhen drastisch die Höhe der Geldbußen das Unternehmen im Falle eines Unfalls zahlen müssen.
Ayrıca Rabbin, diriliş gününe kadar onlara cezaların en kötüsünü verecek kimseler göndereceğini bildirdi.
Und(erinnere daran), als dein HERR es bekanntmachte:"ER wird ihnen doch bis zum Jüngsten Tag Menschen schicken, die ihnen das Härteste an Peinigung zufügen.
Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve gerçekten O, bağışlayan merhamet edendir.
Dein Herr ist schnell im Bestrafen, und Er ist voller Vergebung und barmherzig.
Cezanı çekmek için mi buraya gönderildin?
Sind Sie auch zur Strafe hier?
Ceza vermenin de bir kaidesi olmalı.
Man bestraft nach den Regeln.
Bunlar bana ceza dâhil 6 bine mal olacak.
Einschließlich der Geldstrafe werden die mich rund 6.000$ kosten.
Seni, cezanın ölüm olduğu konusunda uyarmıştım.
Ich habe Euch gewarnt, die Strafe würde der Tod sein.
Ve ceza almaya devam edeceksin Drama.
Und du wirst weiterhin Strafzettel kriegen, Drama.
Şüphesiz Rabbin, cezası çabuk olandır ve O, bağışlayan, esirgeyendir.
Dein Herr ist schnell im Bestrafen, und Er ist voller Vergebung und barmherzig.
Seks bu cezaya değseydi keşke, değil mi?
Wäre es nicht schön, wenn der Sex die Strafe wert gewesen wäre?
O, dilediğini cezalandırır, dilediğine merhamet eder.
Er bestraft, wen Er will, und erweist Barmherzigkeit,
Sonuçlar: 54, Zaman: 0.0539

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca