CEZAYA - Almanca'ya çeviri

Strafe
ceza
azabı
bir azab
cezalandırmak
Bestrafung
ceza
azap
cezalandırmak
nachsitzen
ceza
uzaklaştırabilirsiniz
gözetim
uzaklaştırma aldın
Geldstrafe
ceza
para cezası
Strafen
ceza
azabı
bir azab
cezalandırmak

Cezaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
acımasız muameleye, acımasız tonlamaya ve fiziksel cezaya asla tahammül etmeyecektir.
Papillon niemals grausame Behandlung, brutale Intonation und körperliche Bestrafung tolerieren.
Kadını kölelikte tutmak, hiç kimseyi erkeğin kendisinden daha ağır cezaya çarptırmaz.''.
Keinen trifft die Strafe, das Weib in der Sklaverei zu erhalten, tiefer als den Mann selbst.".
Ortaklığa odaklanmak( cezaya karşı).
Fokussierung auf Partnerschaft(versus Bestrafung).
Konuşmaları atlasak ve ailen olduğumuz için bize uygulayacağın cezaya gelsek?
Kannst du die Ansprache nicht überspringen… und gleich zu der Strafe kommen, die du uns aufzuerlegen gedenkst?
İnşallah hak ettikleri cezaya ulaşacaklar.
Und ihre verdiente Strafe bekommen.
Ama biliyorum ki bu cezaya.
Und ich weiß, dass ich die Strafe.
Ahirete, hesaba, mükâfat ve cezaya iman ederler.
Der Glaube an das Jenseits, an Belohnung und Strafe.
Suç kavramı cezayı kapsıyorsa gerçek suç, cezaya ölçü konmasına gereksinim duyar.
Wenn der Begriff des Verbrechens die Strafe, so verlangt die Wirklichkeit des Verbrechens ein Maß der Strafe..
Cezaya gelince, bu o kadar da rahatsız edici değil.
Und was Haftstrafen angeht, ist diese nicht zu unbequem.
Manisaspor tarafından cezaya yapılan itiraz ise Tahkim Kurulu tarafından reddedildi.
Leuterts Einspruch gegen den Strafbefehl wurde vom Kammergericht zurückgewiesen.
Ben cezaya inanmam.
Ich glaube an Belohnung.
İnatçılık cezaya yol açar, birliktelik tacı kazanır.
Eigensinn führt zur Strafe. Bindung erwirbt die Krone.
Cezaya Yarım İnfaz.
Die Hälfte der Todesstrafe.
Domenicali cezaya şaşırdı.
Domenicali von Strafe überrascht.
Cezaya İnanmak İstemiyorum.
Ich glaube nicht an Strafe“.
Cezaya rağmen!
Trotz Haftstrafe!
İhlal aramaya başla ve cezaya boğ onları.
Suche nach Verstößen und ersticke Sie mit Bußgeldern.
Bu kadın yemek çalmakla suçlandı, cezaya da çarptırıldı.
Diese Frau war des Nahrungsdiebstahls angeklagt und bestraft worden.
Veliaht prenses olarak uygun cezaya ben karar veririm?
Entscheide nicht ich als Thronfolgerin über Bestrafung?
Ve cezaya.
Und an Sühne.
Sonuçlar: 81, Zaman: 0.0392

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca