Cin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Ben cin değilim.
Bin kein Kobold.Aram. Lakabı Cin olan bir kadını arıyoruz.
Ben cin değilim.
Ich bin nicht der Dokkaebi.Cin tonik lütfen.
C++ dili giriş ve çıkış için cin>> ve cout<< operatörlerini kullanır.
Die Sprache C++ verwendet die Operatoren cin und cout für die Eingabe und Ausgabe.L cin olan götürün.
Cin burada olduğu için buradayım.
Cin senin en derin, en karanlık dileklerini gerçekleştiriyormuş.
Die Djinn erfüllt einem anscheinend den tiefsten, dunkelsten Wunsch.Cin lakaplı birini tanıyorum ama Bay Oni… Aynı adam.
Es ist derselbe Mann. Ich kenne jemanden, den man Dokkaebi nennt, aber ein Herr Oni….İki cin tonik ve bir kırmızı bira.
Zwei Gin Tonics und ein Rotbier.Ben cin falan değilim.
Ich bin kein Kobold.Cin haklıydı.
Cin hatte Recht.RAHMÂN-33: Ey cin ve insan toplulukları!
Ona cin gibi rüya görmeyi öğrettim, uyanıkken.
Ich habe ihr beigebracht, wie ein Flaschengeist zu träumen, wach auf.İnsan ve cin arasındaki bağ inanılmaz güçlü. Biliyorum.
Das Band zwischen Mensch und Daemon ist unglaublich mächtig. Ich weiß.Bu kadın, Cin, yardım edebilir demiştin.
Sie sagten, diese Djinn könnte helfen, aber nicht.Sence cin geri dönecek mi?
Glaubst du, der Dokkaebi kommt zurück?Cin finansal kaynaklarını teyit ediyor.
Der Dschinn verifiziert die finanziellen Ressourcen.John Dean buralarda cin içen tek herif.
John Dean ist die einzige Schwuchtel, die hier Gin trinkt.Ben cin değilim!
Ich bin kein Kobold.
