Dal Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu minik dal yeter mi?
Ağaçlarla dolu bir ormandayız ve dal bulamıyorum.
Şimdi Dubai metrosunda sadece iki dal var- kırmızı( ilk) ve yeşil( ikinci).
Dal ve çalı toplamaya başlayalım. Arabayı gizleyecek herşeyi.
On Dal, bu sefer gerçekten aklını kaçırdın sen.
Bu dal.
Evet, dal diyecektim.
Adet profil( ya da dal), ortada birleşen 6 bağlantı parçası ile bir arada tutulur.
Bu nedenle, yuvarlak bir akvaryumdaki bir çift yapay dal zarar vermez.
Dal benim arkadaşım.
Seni kokluyorum, dal.
Bay Hernandez, aslında dal hala duruyor.
Nane yaprağı ve dal( 15-20 dakika kaynatın).
5 dal buluruz.
Dal kadar tehlikeli değildir, kastettiğin oysa.
Eğer bir daha iki farklı marka sigara görürsem boynunu dal gibi kırarım.
Tamam, Bay Hernandez, aslında dal hala orada.
Üç Yeşil Dal Peri masalı okuyun→.
Sana biraz daha dal getireyim.
Prenses Pyeong-gang ve On Dal evlenir.