Dam Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Turistlere her zaman Dam in Solinayı gezmelerini tavsiye ediyoruz.
Wir empfehlen den Touristen stets einen Ausflug zum Dam in Solina zu unternehmen.Dam. Türk gülü( Rosa damascena).
işte dam!
hier ist die Rutsche.Ama burada, küçük köyümüz Anatevkada, her birimiz dam üstünde bir kemancıyız işte.
Aber hier, in dem kleinen Dorf Anatevka, könnte man sagen, ein jeder von uns sei ein Fiedler auf dem Dach.Ho Damın Hikâyesi nin yazarı.
Dama oynamayı mı istiyordunuz?
Ho Damın Hikâyesi nin yazarının sarayda olduğunu mu söylüyorsunuz? Saray?
Den Palast. Ihr meint, der Autor von Geschichte des Ho Dam ist im Palast?Sevgili Dikey Dama, seni şimdiden özledim.
Liebe Dame vertikal, ich vermisse dich jetzt schon.Ho Damın Hikâyesi'' mi?
Geschichte des Ho Dam"?Ama ben dama oynamaya bayılırım.
Aber ich spiele gern Dame.Ho Damın Hikâyesi adlı bir kitap arıyordum.
Ich suchte ein Buch namens Geschichte des Ho Dam.Şövalye, damdan daha iyi değil mi?
Ritter" klingt besser als"Dame".- Mhm?Ho Damın Hikâyesi eskiden her sokakta olan bir roman.
Die Geschichte des Ho Dam ist nur ein Roman, den es früher überall gab.Dama, satranca nazaran daha fazla beğeniliyor.
Dame verkauft sich besser als Schach.Ho Damın Hikâyesi ni okudun mu?
Geschichte des Ho Dam gelesen?Emlakçıyım, dama oynamayı severim.
Ich bin Immobilienmakler und spiele gerne Dame.Ho Damın Hikâyesi ni Dul Kraliçe mi yaydı yani?
Sagt Ihr, die Königinwitwe verbreitete die Geschichte des Ho Dam?Damadır bu, satranç değil.
Das ist Dame, nicht Schach.Ho Damın Hikâyesi adlı yasak kitap büyük bir patırtı kopardı.
Das verbotene Buch Geschichte des Ho Dam brachte großen Ärger.Ben dama oynuyorum.
Ich spiele Dame.
