Damarlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bölgedeki damarlar çok ince ve yüzeyseldir.
Uzi damarlar Eğer bir bacağı yapmanız gerektiğinde.
Şunlar gösterilmiştir: Alt yemek boruları Damarlar Sinirler Destek üzerinde teslimat. more.
Dargestellt sind: Untere Speiseröhre Gefäße Nerven Lieferung auf Stativ. mehr.Neden damarlar genellikle mavi görünür.
Onlar derin damarlar ve yüzeysel damarlar arasında bir bağlantı olarak hizmet vermektedir.
Sie dienen als Verbindung zwischen tiefen Venen und oberflächlichen Adern.Büyük kalibreli damarlar hasar gördüğünde,
Wenn großkalibrige Gefäße beschädigt sind,Bilirsin işte, damarlar.
Du weißt schon, Venen.Dotun yüzündeki damarlar Valentineın yaptığı iğnelerin eseri.
Die Adern in Dots Gesicht kommen von Valentines Injektionen.Bu damarlar çok büyük.
Diese Gefäße sind riesig.Tüm bu hücreler, gibi şeylerden oluşuyor. sinirler ve damarlar.
Bestehend aus all diesen Zellen und Neuronen und Venen.Bu kalın çizgiler ağsı damarlar.
Diese schwarzen Linien… netzartige Adern.Ecco. Damarlar kalın.
Ecco. Die Venen sind fett.Kanama kendi başına durur veya damarlar pıhtılaşır.
Die Blutung stoppt von alleine oder die Gefäße koagulieren.Acılı nasırlar, şişmiş damarlar.
Wütende Ballenzehen, geschwollene Venen.Renk iyi, damarlar güçlü.
Gute Farbe, starke Adern.E15.5 E17.5 ve tarafından, küçük periferik damarlar yanı sıra glomerüller perfüze hale başladı.
Durch E15.5 und E17.5, kleinen peripheren Gefäße sowie Glomeruli begonnen, durchströmt wird.Bazen ikisine aynı anda. Damarlar, atardamarlar.
Manchmal auch alles gleichzeitig. Venen, Arterien.Salladıktan sonra yiyebilirsin. Yumurtayı kaldırıp baktığında içinde damarlar varsa.
In ein Ei schaut und es Adern hat.Bir intervertebral disk ameliyatının başka bir komplikasyonu olarak, saldırı sırasında sinirler ve damarlar zarar görebilir.
Als weitere Komplikation einer Bandscheiben-Operation können Nerven und Gefäße beim EIngriff geschädigt werden.Bazen ikisine aynı anda. Damarlar, atardamarlar.
Manchmal beides gleichzeitig. Die Venen, die Arterien.
