Dayanak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Dayanak burada.
Dayanak babamı kaçırdı.
FULCRUM hat meinen Vater entführt.Dayanak Jilli bulduğu zaman neler olacağını sanıyorsun?
Was denkst du, was passieren wird, wenn FULCRUM Jill findet?Eğer Dayanak da buradaysa, bu sunumu durdurmak çok daha hayati bir önemde… Teşekkür ederim.
Wenn FULCRUM hier ist, ist es noch lebenswichtiger, dass wir den Start stoppen.Dayanak Orionun oğlu olduğunu biliyor.
FULCRUM weiß, dass er Orions Sohn ist.Ve dayanak kazanacak.
Und FULCRUM gewinnt.Dayanak önemli degil, tamam mi?
FULCRUM ist egal, okay?Bilgisayar, Dayanak, Yüzük, Shaw, Ajan X?
Der Intersect, FULCRUM, der Ring, Shaw, Agent X?Ben Dayanak ajanı değilim.
Ich bin kein FULCRUM Agent.Dayanak kazandı.
FULCRUM gewinnt.Senin için geri döndük çünkü Dayanak burada.
Wir kamen wegen dir zurück, weil FULCRUM hier ist.Görünen o ki, Dayanak operasyonu yeraltına taşımış.
Offenbar hat FULCRUM seine Operationen in den Untergrund verlegt.Busgangden ya da onun Dayanak bakıcısından bir haber var mı, General?
Gibt es neue Informationen über Busgang oder den FULCRUM-Agenten, General?Dayanak onu bulmadan bizim bulmamız gerek.
Wir müssen ihn vor FULCRUM finden.Benim için dayanak oldu. Biliyorum.
Dayanak adına… sana teşekkür etmek istiyorum, Ajan Carmicheal.
Danke ich Ihnen vielmals, Agent Carmichael. Im Namen von Fulcrum.Dayanak:'' Grass-kök tıbbi kurumlar hastane enfeksiyonu yönetimi gereksinimleri''.
Dayanak hakkında tüm bildiklerini öğreneceğiz.
Wir werden alles herausfinden, was du über Fulcrum weißt.Tüm parçaların hazır koltuk ve dayanak ile birleştirilmesi.
Alle Teile zum fertigen Sessel und Hocker verbinden.Yıllardır bu aslında yeni başlayanlar ve deneyimli kullanıcılar hem de dayanak olmuştur.
Seit Jahren wurde tatsächlich die Hauptstütze der sowohl Anfänger und erfahrene Benutzer.
