DEMEM - Almanca'ya çeviri

sagen
söylemek
demek
söyler
anlatmak
nennen
hitap
diyebilirsin
adını
buna
ismi
isim
demene
olarak adlandırıyor
deyin
ich meine
ben
bana
bense benimkine
dedim
ben babamı
vereceğimi inanın
ben benim
heißt
sıcak
demek
adı
seksi
anlamı
ismi
ateşli
kaynar
soyadı
also
yani
peki
demek
şimdi
böylece
o zaman
dolayısıyla
eee
neyse
bu yüzden
bezeichnen
olarak
denir
adlandırıyor
tanımlanabilir
adı
tanımlamaktadır
nitelendiriyor
sage
söylemek
demek
söyler
anlatmak
nenne
hitap
diyebilirsin
adını
buna
ismi
isim
demene
olarak adlandırıyor
deyin
sagt
söylemek
demek
söyler
anlatmak
sag
söylemek
demek
söyler
anlatmak

Demem Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Gelip merhaba demem lazımdı.
Ich musste doch hallo sagen.
Yoksa doktoraya mı demem lazım?
Oder heißt es"zu doktern"?
Sırf ona hiç kimse demem, beni ırkçı yapmaz.
Aber nur weil ich ihn Niemand nenne, macht mich das nicht zum Rassisten.
Evet demem utanç verici olur.
Weil es peinlich ist, wenn ich Ja sage.
Demem o ki hepimizin önünde uzun yol var.
Ich meine, wir alle haben'ne lange Zeit vor uns.
Millet, size bir şey demem lâzım.
Leute, Ich muss euch etwas sagen.
Kocamın bir adım arkasından yürüyüp ona'' efendim'' demem.
Einen Schritt hinter meinem Mann bleiben und ihn"Sir" nennen.
Hayır demem ise daha utanç verici olur.
Und noch peinlicher, wenn ich Nein sage.
Lewis ve Clarkın kadın rehberi demem yanlış mı sence? Tabii.
Ist es falsch, wenn ich sie einen"weiblichen Scout" nenne? Klar.
Artık Latinx mi demem gerekiyor? Pardon.
Jetzt sagt man ja Latinx. Tut mir leid.
Demem o ki, dokuza on kala onunla oyun mu izliyordunuz,?
Ich meine, haben Sie sich um zehn vor neun gemeinsam das Spiel angesehen?
Bir şey demem lâzım.
Ich muss dir was sagen.
Bradley Pitt demem lazım.
Ich sollte ihn Bradley Pitt nennen.
Bunu mu demem gerekiyor?
Erwarten Sie, dass ich das jetzt sage?
Ona büyükanne demem için bana bir dolar verdi.
Sie gab mir einen Dollar, damit ich sie Grandma nenne.
Asla, asla demem, ama şu anda Lokomotif Moskovada mutluyum''.
Sag‘ niemals nie, aber im Moment bin ich bei Stoke glücklich.“.
Demem o ki öğrenciye sormuyorlar neyiniz eksik.
Und keiner der Studenten sagt was Ihnen fehlt.
Demem o ki, geriye baktığında yapmış olmayı dilediğin bir milyon farklı şey.
Ich meine, es gibt eine Million Dinge, die man im Rückblick gerne anders machen würde.
Mantıken hayır demem gerekir.
Aus logischer Sicht würde ich Nein sagen.
Karısı gibiyim ama kendime böyle demem.
Wie seine Frau, aber ich darf mich nicht so nennen.
Sonuçlar: 275, Zaman: 0.048

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca