DENIZDEKI - Almanca'ya çeviri

• im Meer
• auf See
• ist

Denizdeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Londra aranıyor, Londra ve denizdeki tüm gemiler aranıyor.
Ich rufe London und alle Schiffe auf See.

Denizdeki balıklar gibiyiz.
Wie die Fische im Meer.

İyi geceler Bayan Solverson ve denizdeki tüm gemiler.
Gute Nacht, Mrs. Solverson, und alle Schiffe auf See.

Her bir çekirgeyle Denizdeki bütün balıklar.
Und jede einzelne Grille Jeder Fisch im Meer.

Ve bekleyen limanlara. Denizdeki tüm gemilere.
An alle Häfen, An alle Schiffe auf See.

Ve bekleyen limanlara. Denizdeki tüm gemilere.
An alle Schiffe auf See und an alle Häfen.

sadece denizdeki izler var.
nur Kielspuren im Meer.

Gemilere karşı tehditler ve denizdeki diğer olaylar.
Bedrohung von Schiffen und andere Ereignisse auf See.

sadece denizdeki izler var.
nur Kielspuren im Meer.

William Turner- Denizdeki Balıkçılar.
William Turner: Fischer auf See.

Korsika coğrafi yer şekli olarak“ denizdeki dağ” olarak tanımlanıyor.
Korsika wird treffenderweise als das Gebirge im Meer bezeichnet.

Bu sezonun en büyük dezavantajı denizdeki yüksek dalgalar.
Der Hauptnachteil dieser Saison sind die hohen Wellen auf See.

Denizdeki canlı varlıkların tümü öldü.
Es starben alle Lebewesen im Meere.

Oh Perdita,'' Dans ettiğinde, denizdeki bir dalga olmanı isterdim, böylece ondan başka bir şey yapamazdın.
Tanzest du, so wünsch' ich, du seist'ne Meereswell', und tätest nichts als dies.

Denizdeki bir fırtınayı andırıyor ama'' katılaştırılmış''.
Wie schäumendes Meer, aber versteinert.

Denizdeki tekneden biri ateş açtı.
Dann eröffnete einer im Boot das Feuer.

Denizdeki şu güzel balıklara bak.
Schau dir den See von wunderschönen Fischen an.

Denizdeki dalga gibi.
Wie das Meer.

Denizdeki en büyük,
Wir werden der größte,

Denizdeki her şeyi yok etti.
Ich habe alles recherchiert.