Deponun Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Deponun ona ev sahipliği yapan hükümetlerle… her zaman hassas bir ilişkisi olmuştur.
Tamam. Ben deponun altından kil bulacağım. Elbette.
Ama deponun nerede olduğunu söylemedi.
Birincisi, deponun iş hacminin üstünde bir büyüklüğe sahip olmasıdır.
Ewet deponun yarısı da hala duruyor.
Burası deponun arka tarafı.
Deponun kalbi bu işte. Bu senin kullanacağın tarayıcı, tamam mı?
Anlaşılan senin deponun bende biraz gönlü var.
Park alanı çok ortalıkta, deponun da çok fazla çıkışı yok.
Siparişimiz, deponun planlanması, teslimatı, montajı ve devreye alınması- ve daha fazlasını kapsamaktaydı.
Şunların ve arkadakı deponun arasında… 80 kişiye 4 sene bakabilecek kadar kapasitemiz var.
Ve bu enerjiyle de, bu deponun etrafında koruyucu bir kalkan yaratıyorum.
daha sonra onu bu deponun içine mi atmış?
Deponun yerini bilen diğer kişi sendin.
Deponun bilgisayarları en sonunda yenileniyor.
Kiralık deponun sahibi.- Kim?
Ve bu enerjiyle de, bu deponun etrafında koruyucu bir kalkan yaratıyorum.
Jae-Man Hwang, bu deponun sahibi.
Muazzam bir zorluk: Deponun büyüklüğü.
Yandaki deponun sahibi gece envanter sayıyormuş.