Deposu Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir ilaç deposu dolu olmalı.
Mineral deposu olarak iş görür.
Bir minibüs istediğini söylüyor deposu dolu, yanları ve arkası penceresiz.
Adam içki satıyormuş. Kanalda bir deposu varmış.
Bir Rus buhar odasının sadece bir sağlık deposu olduğu uzun zamandır bilinmektedir.
Siber suçlular, uzak bir sunucuya özel anahtar deposu.
Bir deposu varmış.
Binlerce metrekareden fazla fabrika deposu kullanıma sunuldu
Atina su deposu, Göl Maratonu, yapay bir göl içinde damming tarafından oluşturulan 1920.
Ben gitmiş olabilirim… ama anılarının bu değerli deposu… benim sayemde burada.
Şu anda Hester Deposu olarak biliniyor.
Evet. Belki de araba kaydı, şu kayaya çarptı ve deposu patladı.
Banka- finans kaynaklarının deposu.
Compositesplaza BV, 2014in ortasında ofisi, deposu ve e-mağazası ile başladı.
Deposu olarak hizmet eder.
Neden bu korkunç katilin deposu bizimkinden daha güzel?
Ve bu-- Bu bir devlet deposu mu?
Şu an orada bir su deposu yapılıyor.
Çin Lastik Şişirme Ev Deposu Tedarikçi.
College Board( PDF) Belgelenmemiş Öğrenciler için Kaynaklar Deposu.