DERINLEMESINE - Almanca'ya çeviri

• tief
• gründlich
• ausführlich
• eingehende
• in der Tiefe
• vertiefte
• detaillierte
• fundierte
• tiefgehende
• genauer
• In-depth

Derinlemesine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Yüzlerce protokolün derinlemesine incelenmesi, her zaman daha fazla katılmasıyla.
Detaillierte Prüfung von Hunderten von Protokollen, wobei ständig weitere hinzugefügt werden.

Ürün Test Sistemleri hakkında detaylı ve derinlemesine bilgi almak isterseniz Medel Elektrik Elektronik San.
Produkt-Test-Systeme Eine detaillierte und fundierte Informationen, wenn Sie möchten, Medel Elektrik Elektronik San.

Derinlemesine birbirini dinlemenin çok fazla iyileştirici potansiyeli var.
Tief aufeinander hören, hat so viel Heilungspotenzial.

Artık gerçekten derinlemesine temizlik yapabilirsiniz.
Jetzt können Sie richtig gründlich putzen.

Derinlemesine Budist meditasyon practica alın.
Nehmen Sie eingehende buddhistische Meditation Praktika.

Oyun Direktörü David Jaffe ve ekip üyeleri Drawn to Death ile ilgili derinlemesine konuşuyor.
Game Director David Jaffe und Mitglieder seines Teams sprechen ausführlich über Drawn to Death.

İyi haberler derinlemesine analiz gerektirmez, bu yüzden kısa ve net tutarız.
Gute Nachrichten erfordern keine tiefgehende Analyse, deshalb halten wir sie kurz und knackig.

Derinlemesine çapa BS( 2 3, 5 m)( dökülmüş beton).
Anker BS(2 bis 3, 5 m) in der Tiefe(gegossenem Beton).

Derinlemesine bilgi için:“ Meat Abolition” broşürü.
Fundierte Informationen:"Meat Abolition" Broschüre.

Derinlemesine bir stratum seviyelerine içgörü
Eine vertiefte Einblicke in Stratum Ebenen

Yerin altını derinlemesine kazmak zorunda değilsiniz.
Man muss nicht tief unter der Erde graben.

Bunu derinlemesine düşündüm.
Ich hab gründlich darüber nachgedacht.

Patrick Geddes teorileri ve diğer kentsel paradigmalar hakkında derinlemesine bilgi gösterin harç.
Detaillierte Kenntnisse der Theorien von Patrick Geddes und anderen urbanen Paradigmen zeigen.

Kötü amaçlı yazılım uzmanları Internet tabanlı bu enfeksiyonun derinlemesine analizi yapılmıştır.
Malware-Experten durchgeführt, eine eingehende Analyse dieser Internet-basierte Infektion.

Uzman psikiyatristler, bu testlerin genel sonuçlarını tanısal fikir birliği almak için derinlemesine tartıştılar.
Expertenpsychiater diskutierten ausführlich die Gesamtergebnisse dieser Tests, um einen diagnostischen Konsens zu erhalten.

Glgeye daha derinlemesine bakman gerekecektir.
Sigel sollte genauer hinschauen.

Dilbilim araştırmaları izler derinlemesine bu alanları incelemek.[+].
Die Forschungs Spuren von Linguistik studieren Sie diese Felder in der Tiefe.[+].

Çöküş: Almanların halet-i ruhiyesi üzerine derinlemesine, olağanüstü bir analiz( Finlandiya).
Der Untergang: Eine hervorragende, tiefgehende Analyse der Gemütslage der Deutschen(Finnland).

Evet, onları çok derinlemesine okuyorum.
Ja, die lese ich sehr gründlich.

Dört yıllık çevre bilimi programı, iki akış halinde- kimya ve biyoloji- derinlemesine bilgi sunar.
Das vierjährige Umweltwissenschaftsprogramm bietet fundierte Kenntnisse in zwei Strömen- Chemie und Biologie.