Derken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Randy, dipteki ikiz kardeşine sarılayım derken içine düştükten sonra… çimentoyla kapattılar sanıyordum.
Biz'' derken, anneni kastediyorum.
Derken daha büyük bir şey gelip her şeyi değiştirdi.
Uçak ve öldürmek derken neyden bahsediyorsun?
Elleri, vücudu derken bir süre sonra yoktu.
Evin solunda'' derken bile, eve nasıl baktığımızı kastediyoruz.
Genç derken, 30 yaşında gibi mi?
Delik'' derken seni delik deşik ederim… yani benimki değil-- Ha!
Derken bir gün, başını sallamadı.
Titanik derken aletini kastediyordum.
Bunu gerçekleştirmeye çalışıyorum derken bana inanmanı istiyorum, tamam mı?
Derken Karen üniversiteye gitti,
Derken laptopunu mu kastediyordun?
Derken birdenbire onu tanıdı.
Yani bana 40 milyon derken aslında 80 milyondan bahsediyorsun?
Genç derken, 300 yaşında değil.
Ortak derken tam da bunu kastetmiştim.
Bu'' derken seni görmekten bahsediyorum.
Derken küfürler başladı.
Shelburne derken babamı mı kastediyorsun?