DOĞMASI - Almanca'ya çeviri

Geburt
doğuşu
doğuştan
doğurmak
doğum
doğumundan
doğmadan
doğurganlık
geboren wird

Doğması Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu çocuğun bütün gücü ile doğması gerektiğini biliyorum.
Und ich weiß nun, dass das Kind mit all seiner Macht geboren werden muss.
Bu yumurta ise yeni bir yavrunun doğması için kullanıldı.
Diese Eule ist zur Geburt eines kleinen Mädchens entstanden.
Bu Meclisteki milletvekillerinin% 87,8inin 1 Ocak 1959dan sonra doğması, bunun kanıtıdır.”.
Ein Beweis dafür ist, dass 87,8 Prozent der Abgeordneten dieser Nationalversammlung nach dem 1. Januar 1959 geboren wurden.
Bütün bebeklerin ikiz doğması.
Alle geburten sind zwillingsgeburten.
Alman olarak doğması adamın elinde değil ki?
Was kann er dafür, dass er Deutscher ist?
Tanrının Oğlunun bir insandan doğması nasıl mümkün olabilirdi?
Wie könnte auch der Sohn Gottes von einem Menschen gezeugt worden sein?
Güneşin doğması, yağmurların yağması.
Der Sonne müd, des Regens satt;
Çocuğun ise İsviçrede doğması ve oturum hakkına sahip olması şart.
Das Kind muss in der Schweiz geboren sein und ein Aufenthaltsrecht besitzen.
Çocuğun doğması gerekiyorsa.
Sollte das Kind zur Welt kommen, muß.
Daha iyiyim. Bebeğin hemen doğması lazım.
Jetzt besser. Das Baby muss schnell kommen.
Daha iyiyim. Bebeğin hemen doğması lazım.
Das Baby muss schnell zur Welt kommen. Jetzt besser.
Erken doğum( Bebeğin 37 haftada veya daha önce doğması).
Frühgeburt(Baby wird nach 37 Wochen oder früher geboren).
Çocukların canlı doğması gerekiyor.
Die Kinder müssen lebend geboren worden sein.
Özellikle genç bir hanımın At yıllarında doğması iyi olur.
Besonders gut, wenn ein Mädchen in einem Jahr geboren wurdeDie Pferde.
Tüm bunlar, insanın“ yeniden doğması gerektiğine” dair yüce gerçeğin gerekliliğini kanıtlar.
All das ist ein Beweis für die Notwendigkeit der großen Wahrheit, dass der Mensch„von neuem geboren werden muss“.
çok sayıda problemin doğması için verimli bir zemin yaratılır.
entsteht ein fruchtbarer Boden für die Geburt einer Vielzahl von Problemen.
şunu hatırlayın ki, her birimizin bir rahme düşmesi ve doğması bir mucizedir.
es ist ein Wunder, dass jeder von uns gezeugt und geboren wurde.
Endüstriyel üretimin dağılımı ve özellikle Çin ve Rusya gibi yeni bölgelerin doğması yeni talepler yaratıyor.
Die Internationalisierung der Industrieproduktion, insbesondere die Entstehung von neuen Gebieten in China und Russland, neue Herausforderungen.
Bütünsel özgürlüğün, Fransada aşamalı bir özgürleşme gerçekliğinden, Almanyada ise bunun olanaksızlığından doğması gerekiyor.
In Frankreich muss die Wirklichkeit, in Deutschland muss die Unmöglichkeit der stufenweisen Befreiung die ganze Freiheit gebären.
Tamamen kötü birinin hapse dönmesi doğudan güneşin doğması kadar kaçınılmaz bir durumdur.
Für das wahre Böse ist die Rückkehr ins Gefängnis fast so unvermeidlich, wie dass die Sonne im Osten aufgeht.
Sonuçlar: 66, Zaman: 0.0329

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca