Doldurmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bunlar yasal kuruluşlar ve-- Paramızı çalmak ve sizin cebinizi doldurmak için kullanılıyorlar.
Formları doldurmak.
Orasını doldurmak okuyucuya düşer.
Ihn zu füllen, ist Sache des Lesers.Ceplerini doldurmak dedikleri şey bu olsa gerek.
Das nenne ich, die Taschen vollstopfen.Ayrıca'' hostname'' doldurmak gerekir,'' Kullanıcı adı'','' Parola'' ve'' isim''.
Sie müssen auch„hostname“,„username“,„password“ und„name“ ausfüllen.Formları doldurmak zorundaydılar.
Formular ausfüllen musste.Hadi ama, biletini doldurmak istemiyor musun?
Komm schon, willst du nicht deinen Pass vollmachen?Yarına kadar 500 zarfı doldurmak zorundayım.
Ich muss bis morgen 500 Briefumschläge vollstopfen.Renkleri veya çizgileri doldurmak gibi oldukça temel görevler bile zamanlarını alır.
Selbst grundlegende Aufgaben wie das Füllen von Farben oder Doldurmak için bazı ipuçları.
Einige Tipps zum Ausfüllen.Hadi, geçiş kartını doldurmak istemiyor musun?
Komm schon, willst du nicht deinen Pass vollmachen?Sadece doldurmak için durmuştum.
Doldurmak istiyorum.
Ausfüllen wollen.Bunu doldurmak daha kolay.
Teşekkürler ama ben özgeçmişimi doldurmak istemiyorum.
Danke, aber ich will meinen Lebenslauf nicht ausfüllen.sonra tabii ki, bunu doldurmak zorunda.
dann müssen Sie das natürlich tanken.Bunu doldurmak daha kolay.
Bütün yasal belgeleri sen doldurmak istemiştin.
Warum du den ganzen Papierkram ausfüllen wolltest.Bunu doldurmak senin görevin.
O küçük kartı doldurmak zorundasın.
Sie müssen die kleine Karte ausfüllen.
