DURUŞMAYA - Almanca'ya çeviri

vor Gericht
mahkemede
yargılanıyor
duruşmada
mahkeme önüne
yargı önünde
adliyede
mahkeme salonunda
davası
hakim karşısında
dava
Prozess
süreç
işlem
duruşma
proses
davayı
dava
mahkeme
Verhandlung
duruşma
müzakere
pazarlık
mahkemeye
dava
davadan
görüşmeleri
Anhörung
duruşma
oturum
bir celse
Verfahren
prosedür
yöntem
işlem
süreç
yordam
duruşma
dava
uygulamalar
davayı
Anhörungen
duruşma
oturum
bir celse

Duruşmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Beni duruşmaya çıkardılar.
Ich wurde vor Gericht gestellt.
Duruşmaya 12 Ağustos Pazartesi günü devam edilecek.
Der Prozess wird Montag, 12. August, fortgesetzt.
Duruşmaya 15 dakika ara verilmiştir.
Das Gericht unterbricht die Verhandlung für 15 Minuten.
Vaktinizi harcadığım için üzgünüm ama bu duruşmaya devam etmem imkânsız.
Die Zeitverschwendung des Gerichts tut mir leid, aber ich kann die Anhörung nicht fortsetzen.
Duruşmaya gidip tanıklık yapıp yapmak istemediğini sormam lazımdı. Anlaşmadan önce.
Vor Gericht zu gehen und auszusagen. Vor der Absprache.
Duruşmaya yarın ve cuma günü devam edilecek.
Der Prozess wird morgen und am Freitag fortgesetzt.
Dava avukatları duruşmaya yaklaşık 10 gün ara verilmesi için dilekçe verdi.
Zunächst stellten die Wahlverteidiger und einer der Pflichtverteidiger den Antrag, die Verhandlung für etwa 10 Tage zu unterbrechen.
En azından bir sonraki duruşmaya kadar dayanmaya çalışacağım.
Ich versuche durchzuhalten, zumindest bis zur nächsten Anhörung.
Duruşmaya çıkacağından mutlu olduğunu söylüyor.
Er sagt, er geht gerne vor Gericht.
Duruşmaya saat 16.00ya kadar ara verildi.
Der Prozess ist bis 16:00 anberaumt.
Kocası, duruşmaya katılmasına izin verilen tek aile üyesiydi.
Nur ihr Mann durfte der Verhandlung beiwohnen.
lütfen sessiz olun ki duruşmaya başlayabilelim.
Ruhe, bitte, damit die Anhörung beginnen kann.
Duruşmaya 7 Ocakta devam edilecek.
Der Prozess wird am 7. Januar fortgesetzt.
Duruşmaya gitmemenizi tavsiye etmek zorundayım.
Ich muss davon abraten, vor Gericht zu gehen.
Duruşmaya az sayıda gazeteci katıldı.
Nur einige Journalisten werden der Verhandlung beiwohnen.
Bunun üzerine Harry Sihir Bakanlığı tarafındna duruşmaya çağrılır.
Ist Harry's Anhörung im Zauberministerium.
Duruşmaya 10 Şubat Pazartesi günü devam edilecek.
Der Prozess wird am Montag, 10. Februar, fortgesetzt.
Bu iş duruşmaya gidecek davayı yeniden açacaklar.
Die Sache geht vor Gericht, sie öffnen den Fall neu.
Eğer iş mahkemeye giderse. Sonra duruşmaya çıkana kadar özgür kalır.
Dann ist er bis zur Verhandlung frei.- Ja.
Duruşmaya 17 Nisan Salı günü devam edilecek.
Der Prozess wird am Dienstag, 17. April, fortgesetzt.
Sonuçlar: 188, Zaman: 0.0577

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca