Fahişesi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bugün tırabzanlarda Gem fahişesi yok.
O da Rachel, New York fahişesi.
Kenar mahalle fahişesi demek istiyorsun.
Er meint wohl die Hure Babil fahişesi olduğumu düşünse de umurumda değil!
Mir egal, ob sie mich für die Hure von Babylon hält!Babylon Fahişesi ve Gazap Kâseleri.
Die Hure von Babylon, Karanlıkların fahişesi! Yaşlı, hasta akbabanın tekisin!
Sie sind Tıpkı şu gündüz fahişesi Pattynin, ilanlarında benim fotoğraflarımı kullanması gibi.
Patty, die Hure, hat zum Beispiel mein Foto für'ne Anzeige benutzt.Karanlığın fahişesi! Seni hasta yaşlı geveze!
Sie sind Babil fahişesi. Nikki!- Ne?
Die Hure von Babylon.- Was? Nikki!Babylon Fahişesi ortaya çıktığında kırmızı bir canavarın üstünde oturacak.
Wenn die Hure von Babylon offenbart wird, wird sie auf einer"scharlachroten Bestie.Babil in fahişesi burada.
Da ist die Hure Babylon zu Hause.Babilin fahişesi?
Die Hure Babylon?Savaş alanının fahişesi ben miyim?
Bin ich die Hure Papanın fahişesi, Giulia Farneseyi hatırlıyor musun?
Erinnerst du dich an die Hure O para bizim ve hiçbir İngiliz fahişesi o parayı bizden alamaz.
Sen neden bahsediyor… Marge, Nede yardım etmeye çalışıyoruz. Ne fahişesi?
Çaresizken nasıl senden onun… fahişesi olmamı istedin?
Weißt du, wie es ist, dich zu bitten… eine Hure zu sein?Yaşlı, hasta akbabanın tekisin! Karanlıkların fahişesi!
Sie sind Seni hasta yaşlı geveze! Karanlığın fahişesi!
Sie sind Bu akşam itiraflarını dinliyorum seni, zenci İrlanda fahişesi!
Von einem irischen Nigger! Ich will noch heute Abend deine Beichte hören, du Hurenbock.
