FELSEFEDE - Almanca'ya çeviri

• in der Philosophie

Felsefede Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

dinde, felsefede) sadece düşünmede içkin olanı somutlaştırır.
Religion, Philosophie) verkörpert nur das, was dem Denken innewohnt.

Genel olarak, dinde yanılgılar tehlikeli, felsefede ise sadece gülünçtür.
Die religiösen Fehler sind gefährlich, die philosophischen nur lächerlich.

Bu fenomen birçok din ve felsefede karma olarak bilinir.
Dieses Phänomen ist in vielen Religionen und Philosophien als Karma bekannt.

ürünler ve felsefede emindir.
Produkte und Philosophie.

Felsefede akılcı bilgi üç şekle sahiptir:
Vernünftiges Wissen in der Philosophie hat drei Formen:

Mantıksal düşünme'', felsefede'' bilimsel yöntem'' in doğal bilimlerdeki rol ve önemi vardır…[-].
Logisches Denken" hat in der Philosophie eine Rolle und Bedeutung, die die"wissenschaftliche Methode" in den Naturwissenschaften hat…[-].

Cömertlik genel olarak akademik araştırmalarda ve belki de hepsinden önemlisi felsefede ihmal edilmiş bir erdemdir.
Großzügigkeit ist eine vernachlässigte Tugend in der akademischen Forschung im Allgemeinen und vielleicht vor allem in der Philosophie.

Bu felsefede bir sorundur. Ancak bugün için, dinleyicilerin bir zihni olduğunu farz edeceğim
Also das ist ein Problem der Philosophie. Aber für den heutigen Zweck werde ich unterstellen,

Belki de felsefede kötüyümdür ama bana göre varlık,
Ich mag in Philosophie eine Null sein, aber Existenz

Uzun zamandır, doğum iznimde benim yerimi alacak, benimle aynı felsefede olan birini arıyordum.
Ich habe ewig nach jemandem gesucht, der meine Philosophie teilt, um für mich zu übernehmen, während ich im Mutterschaftsurlaub bin.

Güzellikle uğraşmamı istiyor, ama ben Felsefede de iyiyim.
ich soll Frisöse werden, aber ich kann Philosophie.

Değerlerin Anlamı: Sosyolojide, değerin anlamı, ekonomi ya da felsefede değerin anlamından farklıdır.
In der Soziologie ist die Bedeutung von Wert verschieden von Bedeutung von Wert in der Wirtschaft oder der Philosophie.

Saf ve saf olmayan her zaman dinde, felsefede ve kültürde ortak bir konu olmuştur.
Das Reine und das Unreine waren schon immer Themen der Analyse in Religion, Philosophie und Kultur.

Güzellikle uğraşmamı istiyor, ama ben Felsefede de iyiyim.
ich bin auch gut in Philosophie.

Vulcan felsefesinin temelidir.
Ein Grundsatz vulkanischer Philosophie.

Benim felsefem bu, Marty.
Das ist meine Philosophie, Marty.

Benim felsefemi neden şimdi benimsiyorsun?
Warum nimmst du meine Philosophie jetzt an?

Felsefeyi boşver.
Vergiss die Philosophie.

Bu felsefeyi sevdim.
Ich mag die Philosophie.

Aynı felsefeyi paylaşıyoruz.
Wir teilen eine Philosophie.