GÖRDÜĞÜM - Almanca'ya çeviri

sah
görmek
görür
görebilirsiniz
görüyor
izlemek
görüşmek
bak
bakın
görüyor musun
görün
traf
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak
Seh
gördüm
görüyorum
göremiyorum
görüşürüz
görürüm
bakıyorum
kontrol
sence
bakayım
sehe
görmek
görür
görebilirsiniz
görüyor
izlemek
görüşmek
bak
bakın
görüyor musun
görün
gesehen
görmek
görür
görebilirsiniz
görüyor
izlemek
görüşmek
bak
bakın
görüyor musun
görün
sehen
görmek
görür
görebilirsiniz
görüyor
izlemek
görüşmek
bak
bakın
görüyor musun
görün
treffe
toplantı
buluşmak
tanışmak
görüşmek
görmek
buluşalım
karşılamak
buluşacak
vurmak

Gördüğüm Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bak Irene… seni ilk gördüğüm anda.
Hör mal, Irene, vom ersten Augenblick an, als ich dich traf.
Gördüğüm şeyler oldu, Pablo.
Ich habe Dinge gesehen, Pablo.
Düşünelim. Sanırım, gördüğüm en heyecan verici yer Afrika.
Ich glaube, am Aufregendsten war Afrika für mich. Mal sehen.
Genellikle bu adada seni gördüğüm zamanlarda, kaybolan sen oluyorsun.
Normalerweise verschwindest du, wenn ich dich auf dieser Insel sehe.
Seni gördüğüm çok iyi oldu.
Gut, treffe ich dich.
Ta ki Charlieyi gördüğüm güne kadar.
Bis ich eines Tages… Charlie sah.
Ellerim titriyor ben böyle erkekleri gördüğüm zaman.
Mir kribbelt's immer in den Fingern, wenn ich solche Burschen seh.
Sizi gördüğüm kadar net!
So klar, wie ich Sie sehen kann!
Ama benim gördüğüm dünya öyle değil.
Aber das ist nicht die Welt, die ich sehe.
Gördüğüm kadarıyla yok.
Hab keine gesehen.
Okulda her gün gördüğüm birini.
Jemanden, den ich jeden Tag treffe.
Onu ilk kez gördüğüm zamana.
Zurück zum ersten Mal, als ich sie sah.
O her duvarında seni gördüğüm.
Seh ich dich an jeder Wand.
Ama benim gördüğüm, pişmanlık dolu bir adamdı.
Aber ich sehe einen Mann voller Reue.
Benim gördüğüm önce senin kendinden vazgeçtiğin.
Was ich sehen kann, sich selbst zuerst aufgegeben.
Mağarada gördüğüm o resimler var ya?
Ich habe doch in der Höhle diese Rückblenden gesehen.
HIV, AIDS, yoksulluk, taciz ve şiddet Benim gördüğüm.
Ich sah, dass HIV-AIDS, Armut, Belästigungen und Gewalt.
Sizi gördüğüm kadar netti.
So klar, wie ich Sie sehen kann.
Benim gördüğüm şey şu.
Und ich sehe Folgendes.
Pariste gördüğüm bir sanatçı vardı.
In Paris habe ich einen Künstler gesehen.
Sonuçlar: 3131, Zaman: 0.0563

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca