Gözlemliyorum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tam şu anda bir çeşit problem gözlemliyorum Doktor.
Und gerade scheine ich ein Problem zu beobachten… Doktor.Merak etmeyin. Sadece gözlemliyorum.
Keine Sorge. Ich begutachte nur.Evet. Burada bir motif gözlemliyorum.
Ve gerçekten harika sonuçlar görüyoruz. Hey. Onlarca vaka gözlemliyorum.
Und wir sehen wirklich großartige Ergebnisse. Ich überwache Dutzende von Fällen, Hey.Bu anlaşmazlıkları gözlemliyorum.
Evet biliyorum kardeşim çünkü gözlemliyorum.
Ich weiß, mein Kind, denn ich habe dich beobachtet.Açıkçası, bunu ben de gözlemliyorum.
Ken gözlemliyorum.
Bunları biliyorum, çünkü gözlemliyorum.
Ich weiß, weil ich es beobachtet habe.Ama ben şunu hissediyorum gözlemliyorum.
Ich fühle Aynı şeyi gençlerde de gözlemliyorum.
Gleiches beobachten wir bei den Jugendlichen.İnsanları bu yüzden gözlemliyorum.
Darum achten mich die Menschen.Bu takımın bir adım daha fazlasını yapabileceğini gözlemliyorum.”.
Kendine değersizlik kavramı taşıyan çok sayıda kanser hastası gözlemliyorum.
Ich beobachte so viele Krebspatienten Durchführung Selbstkonzepte der Unwürdigkeit.Ben ise, görüyor VE gözlemliyorum.
Ich hingegen sehe und beobachte.Ben de insanları gözlemliyorum.
Zudem beobachte ich die Leute.Sadece gözlemliyorum.
Ich begutachte nur.Ben de gözlemliyorum.
Ich überwache.Ağustos 1913 tarihli bir mektubunda Schiele,” Bugünlerde genellikle dağların, suların, ağaçların ve çiçeklerin fiziksel devinimini gözlemliyorum.
In einem Brief von 1913 schreibt Schiele:„Hauptsächlich beobachte ich jetzt die körperliche Bewegung von Bergen, Wasser, Bäumen und Blumen.Biliyor musunuz, son dört haftadır… sizi gözlemliyorum… ve hiçbir akıl hastalığı belirtisi göremiyorum.
Ich habe Sie nun hier die letzten vier Wochen… beobachtet, und ich sehe keine Beweise für eine mentale Krankheit.
