GELECEĞI - Almanca'ya çeviri

Zukunft
gelecek
kommt
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
kommen
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
Zukünfte
gelecek
kam
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak

Geleceği Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Scarfeın geleceği yok.
Scarfe kommt nicht.
Son dersin geleceği var Biyoenerji Uygulayıcısı çeşitli klinik vaka çalışmaları yürütmektedir.[+].
Der letzte Kurs hat den zukünftigen Bioenergetic Practitioner, der mehrere klinische Fallstudien durchführt.[+].
Bu paranın nereden geleceği ise sır değil.
Woher die Gelder kommen, ist geheim.
Ne? O sadece bir gelecek görmedi, pek çok olası geleceği gördü.
Was?- Er hat nicht nur eine Zukunft gesehen, sondern viele mögliche Zukünfte.
Kennye gelince, sonunda birilerinin duyup kurtarmaya geleceği kadar ses çıkarmayı başardı.
Kenny machte irgendwann so viel Lärm, dass jemand kam und ihn rettete.
Nemo geleceği önceden görebileceğini sanıyor.
Nemo glaubt, er kann die Zukunft vorhersehen.
Geleceği ile uyumluluk hizmetleri garanti edilmez.
Zukünftige Kompatibilität wird nicht sichergestellt.
Başka kimsenin de geleceği yok.
Und sonst kommt keiner.
Ülke geleceği nasıl kaybetti Nobel ödülü.
Wie das Land den zukünftigen Nobelpreisträger verlor.
Hiç geleceği yoktu, değil mi?
Er sollte niemals kommen, nicht wahr?
Agrabahın geleceği sensin artık.
Du… bist die Zukunft Agrabahs.
De Detroitte ağır tankların geleceği üzerine bir konferans toplandı.
Wurde eine Konferenz über zukünftige schwere Panzer in Detroit abgehalten.
Başarabilelim diye. Kimsenin geleceği yok Dawn.
Es kommt niemand, Dawn. Niemand kommt.
Vatanın geleceği savunucuları erken yaşlardan itibaren silahlarla kendilerini tanıtmak başlamak zorunda.
Zukünftigen Vaterlandsverteidiger haben von einem frühen Alter beginnen, sich selbst mit Waffen vertraut zu machen.
Kuzenlerim Şükran Gününe geleceği için heyecanlıyım!
Weil meine Cousinen zu Thanksgiving kommen!
Türümün geleceği de öyle.
Und die Zukunft meiner Spezies.
Ama dünya ekonomisinin geleceği için en iyi senaryo bu mu gerçekten?
Aber ist das wirklich das beste Szenario für die zukünftige Wirtschaft?
Güneşin doğana kadar kimsenin geleceği yok.
Bei Sonnenschein kommt niemand.
Bu da Diyarbakır halkı için geleceği için hiç iyi olan bir oran değildir.
Und dies ist nun wahrlich keine gute Eigenschaft für einen zukünftigen Landesfürsten.
Tanrı, Daniele, Mesihin ne zaman geleceği ve öldürüleceğinin kesin tarih cetvellerini vermişti.
Gott gab Daniel eine präzise Zeitschiene, über wann der Messias kommen und gehen würde.
Sonuçlar: 9885, Zaman: 0.0262

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca