Geleceği Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Scarfeın geleceği yok.
Son dersin geleceği var Biyoenerji Uygulayıcısı çeşitli klinik vaka çalışmaları yürütmektedir.[+].
Bu paranın nereden geleceği ise sır değil.
Ne? O sadece bir gelecek görmedi, pek çok olası geleceği gördü.
Kennye gelince, sonunda birilerinin duyup kurtarmaya geleceği kadar ses çıkarmayı başardı.
Nemo geleceği önceden görebileceğini sanıyor.
Geleceği ile uyumluluk hizmetleri garanti edilmez.
Başka kimsenin de geleceği yok.
Ülke geleceği nasıl kaybetti Nobel ödülü.
Hiç geleceği yoktu, değil mi?
Agrabahın geleceği sensin artık.
De Detroitte ağır tankların geleceği üzerine bir konferans toplandı.
Başarabilelim diye. Kimsenin geleceği yok Dawn.
Vatanın geleceği savunucuları erken yaşlardan itibaren silahlarla kendilerini tanıtmak başlamak zorunda.
Kuzenlerim Şükran Gününe geleceği için heyecanlıyım!
Türümün geleceği de öyle.
Ama dünya ekonomisinin geleceği için en iyi senaryo bu mu gerçekten?
Güneşin doğana kadar kimsenin geleceği yok.
Bu da Diyarbakır halkı için geleceği için hiç iyi olan bir oran değildir.
Tanrı, Daniele, Mesihin ne zaman geleceği ve öldürüleceğinin kesin tarih cetvellerini vermişti.