GELECEKLE - Almanca'ya çeviri

• Zukunft

Gelecekle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Gelecekle başa çıkmak için geçmişle uğraşmak zorundasın.
Um mit der Zukunft umzugehen, müssen wir uns manchmal mit der Vergangenheit auseinandersetzen.

Tommynin gelecekle ilgili planlarını nereden biliyorsunuz?
Ist alles Tommys Plan für die Zukunft.

Gelecekle ilgiliydi. Bizimle ilgiliydi.
Um uns. Es ging um die Zukunft.

Bu gelecekle ilgiliydi.
Es ging um die Zukunft.

Her zaman gelecekle ilgili içgüdülerim olur.
Ich hatte schon immer einen Instinkt für die Zukunft.

Gelecekle ilgili endişe duymuyorum.
Ich befasse mich nicht mit der Zukunft.

Gelecekle ilgili planlarımızdan onlara da bahsedelim mi?
Sollen wir ihnen von unseren Plänen für die Zukunft erzählen?

Gelecekle ilgili, değil mi?
Es geht um die Zukunft, oder?

Gelecekle ilgili anılarım.
Meine Erinnerungen an die Zukunft.

Önceden gelecekle ilgili konuşurdun.
Früher sprachst du über die Zukunft.

Gelecekle bağı kaybettik ve kaynaklarımız bitmek üzere.
Wir verloren den Kontakt mit der Zukunft, und uns gehen die Mittel aus.

Gelecekle ilgili anılarımı.
Meine Erinnerungen an die Zukunft.

Değişim kitabı. Bu kitap gelecekle ilgili değil, bu geçmiş hakkında.
Das Buch der Veränderungen. Es handelt nicht von der Zukunft, sondern von der Vergangenheit.

Gelecekle ilgili bu kaygı yaratıcılık için gereklidir.
Diese Angst um die Zukunft ist für die Kreativität notwendig.

SORU: Gelecekle ilgili olarak.
Frage: In Bezug auf die Zukunft.

Gelecekle ilgili konuşmak istiyorum'' diye konuştu.
Ich will mich mit der Zukunft beschäftigen», sagt er.

Herkes gelecekle ilgili karanlık tablo çiziyordu.
Sie alle malen ein düsteres Bild der Zukunft.

Gelecekle ilgilenen hiç kimsenin kayda değer bir enformasyon sunmadığını söylemiyorum.
Damit will ich nicht sagen, dass niemand, der sich mit der Zukunft befasst, wertvolle Informationen liefert.

Gelecekle olan ilişkimizi değiştireceğiz.
Wir werden unsere Beziehung zur Zukunft ändern.

Ancak Paddington gelecekle ilgili endişe duymuyor- şu anın güvenliğine güveniyor.
Doch Paddington macht sich keine Sorgen um die Zukunft- er vertraut auf die Sicherheit der Gegenwart.