GELMEK - Almanca'ya çeviri

kommen
gelmek
geliyor
gelir
gelecek
hadi
gelin
gelip
haydi
gelen
çıkacak
hier
al
var
işte
burada
geldi
orada
buyur
da
orada
burada
çünkü
var
geldi
i̇şte
şurada
yanında
içinde
dışarıda
begleiten
gelmek
refakat
eşlik
eşlik etmek
mitgehen
gitmek
gelmek
vorbeikommen
gelmek
uğradığın
geçmen
gelecekti
ziyaret
gelip
uğrayıp
gelebilir miyiz
ist
olmak
onun
olur
olun
olmak misin
ise
en
adamın
mitfahren
binmek
gitmek
gelmek
bırakayım mı
bırakmamı misin
bırakabilir miyim
besuchen
ziyaret
ziyaret etmek
görmek
gitmek
katılmak
zurückkommen
geri
geri dönmek
dönmek
geri gelmek
geri dönmen
gelmeden
dönerim
geri gelecek
geri dönene
dönebilir miyiz
nicht mit

Gelmek Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
CIA gelmek üzere.
Die CIA ist unterwegs.
Geri gelmek güzel. Harika.
Schön, wieder hier zu sein. Super.
Sen gelmek istemezsin, değil mi?
Da willst du nicht mit, oder?
Benle gelmek istediler.
Sie wollten mich begleiten.
Çocuklarım bana gelmek istiyor.- Evet.
Meine Kinder wollen vorbeikommen.- Ja.
Calvin, eve gelmek istiyorum.
Calvin, ich will nach Hause kommen.
Gelmek istiyorum!
Ich will mitgehen!
Neden? Gelmek istemiyor musun?
Wieso? Willst du vielleicht nicht mitfahren?
Ofisine gelmek. Nasıl çalıştığını görmek.
Dein Büro besuchen, dir bei der Arbeit zusehen.
Kim gelmek ister?
Wer ist dabei?
Bugün gelmek istemiyordu, Sandy.
Sie wollte da heute nicht hin, Sandy.
Benimle gelmek isteyebilirsin dedim.
Vielleicht willst du mich begleiten.
Geri gelmek harika. Teşekkürler.
Schön, wieder hier zu sein. Danke.
Telefon açmak yerine gelmek istedim. Çünkü hakim bir rakam belirledi.
Ich wollte lieber vorbeikommen anstatt anzurufen denn der Richter hat eine Summe bekannt gegeben.
Smithsoniandaki zoolog… gelmek istiyor.
Der Zoologe vom Smithsonian will kommen.
Yakalanana kadar gelmek zorunda değilsin.
Sie müssen nicht zurückkommen, bis er gefasst ist.
Gelmek zorunda değildik.
Wir mussten ja nicht mitgehen.
O yüzden çok şükür artık onunla gelmek zorunda değilim. Ama arabam nihayet tamir edildi.
Aber mein Auto ist repariert, ich muss also nicht mehr mit ihm mitfahren.
Gelmek Hayır, düşündüğüm bu değildi.
Es ist nicht so, wie ich dachte. Nein.
Baba gelmek istemiyor…''.
Vati will da nicht hin".
Sonuçlar: 2013, Zaman: 0.0928

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca