Getirmeyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Yarın arabamı geri getirmeyi unutma.
Vergiss nicht, mir morgen mein Auto zu bringen.Yanımda kitap getirmeyi unutmuşum.
O iğrenç mobilyalarını getirmeyi düşünmediğin sürece mesele yok.
Çok gürültü çıkarmadan bunları size getirmeyi başardım.
Ich habe es geschafft, euch diese Sache ohne viel Aufsehen zu besorgen.Seni ofise getirmeyi kastetmiştim.
Bir dahaki sefere daha fazla şarap getirmeyi unutma.
Denk nur dran, nächstes Mal mehr Wein zu bringen.BNDnin eylemi, Türkiyeyi tekrar NATO çizgisine getirmeyi amaçlıyor.
Die BND-Aktion soll dazu dienen, die Türken wieder auf den NATO-Weg zurückzubringen.Kimliğini getirmeyi de unutma.
Ayrıca bozukluğu getirmeyi unutma.
Und vergiss nicht, deine Münze mitzubringen.Güneş kremini getirmeyi unutma.
Vergessen Sie nicht, Sonnencreme zu bringen.Bir şişe şampanya ve mandalina getirmeyi unutmayın.
Vergessen Sie nicht eine Flasche Schaumwein und Mandarinen mitzunehmen.Onu geri getirmeyi planlıyor muydun?
Wolltest du sie mitbringen?Pil-gu, ödev defterini getirmeyi unutma.
Pil-gu, vergiss nicht, dein Aufgabenheft mitzubringen.Yeşil bitkileri odaya getirmeyi unutma.
Vergessen Sie nicht, grüne Pflanzen ins Zimmer zu bringen.Küçük bir not defteri ve kalem getirmeyi unutma.
Vergessen Sie auch nicht ein kleines Notizbuch und einen Stift mitzunehmen.Kitaplarını getirmeyi unutma.
Bücher mitbringen nicht vergessen.Bu sefer paranı getirmeyi unutma.
Vergiss diesmal nicht, dein Geld mitzubringen.Oyuncuları Doğu Konferansının son bölümüne getirmeyi başardı.
Die Spieler zum letzten Teil der Ostkonferenz zu bringen.Fotoğraf makinesini getirmeyi unutmuşum.
Leider habe ich vergessen, den Fotoapparat mitzunehmen.Bardak getirmeyi unutmayın ha.
Nicht vergessen: Becher mitbringen.
