GIRDIM - Almanca'ya çeviri

ich ging
gitmek
gideceğim
ben gidiyoruz
gidiyoruz
gideceğiz
giderim
ayrılmak
gidiyorum
çıkmak
kam ich
ich betrat
rein
içeri
saf
tamamen
temiz
girmek
gel
sok
binin
eingegeben
girmek
girin
girebilirsiniz
yazabilirsiniz
yazmak
girerseniz
yazarsanız
hinein
içeri
girmek
içinde
girin
içine
oraya
koy
geriet
tahmin
tavsiye
düşmesine
girdi
geçmemeli
çıktı
ich gehe
gitmek
gideceğim
ben gidiyoruz
gidiyoruz
gideceğiz
giderim
ayrılmak
gidiyorum
çıkmak
ich betrete
betrete ich

Girdim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Geçen gün kapıyı çalmadan odasına girdim.
Kürzlich bin ich, ohne zu klopfen, in sein Zimmer rein.
Birinin geldiğini duyunca dolaba girdim.
Ich ging in den Schrank, als ich was hörte.
Ben de sizler gibi bu işe hayatta kalmak için girdim.
Wie ihr geriet ich in dieses Geschäft, um zu überleben.
Canlı Açık Artırmaya katılıyordum ve artık ödemek istemediğim bir miktar girdim.
Ich habe an der Live-Auktion teilgenommen und einen Betrag eingegeben, den ich jetzt nicht bezahlen will.
O şekliyle tekrar emelin vajinasına girdim.
Es geht wieder in das gleiche Tal Emli hinein.
Serumu aldım, odaya girdim… sonra Cuddynin ablası,
Ich gehe mit dem Beutel auf das Zimmer zu,
Müzisyenlerin çaldığı bir restorana girdim.
Ich betrat ein Restaurant.
Bakirenin aklına giren şeytan gibi ben de sana girdim.
In dich bin ich rein wie der Teufel in die Jungfrau.
Birkaç fotoğraf için web sayfasına girdim.
Ich ging auf die Webseite, um Fotos zu bestellen.
Islahevine hırsızlık ve kötü niyetli yarazlıktan dolayı girdim.
In die Besserungsanstalt kam ich wegen Diebstahl.
Şimdi eve girdim, sonra ararım, tamam mı?
Ich komme gerade nach Hause, ich rufe dich später an, ok?
Üniversiteye girdim! Evet!
Ja! Ich gehe aufs College!
Onunla beraber eve girdim.
Ich ging mit ihm ins Haus.
Beni içeriye almadı, ben de bu şekilde girdim.
Ich bin dann so rein.
Yahudiler kaddish okuyorlardı. Kışlaya girdim.
Diese Juden rezitierten das Kaddisch. Ich betrat die Kaserne.
Bu hayır işine böyle girdim.
So kam ich zu dieser Wohltätigkeitsorganisation.
Odaya girdim etrafa baktım şurada spor çantasını gördüm.
Ich komme ins Zimmer, ich sehe mich um, ich sehe die Sporttasche da.
Onu girdim, ama sadece yağlamak için.
Ich betrete sie, aber nur um Schmierung zu bekommen.
Çoğu kez erkekler tuvaletine girdim.
Ich gehe oft auf die Männertoilette“.
Bir gün Jimmynin ofisine girdim.
Ich ging eines Tages in Jimmys Büro.
Sonuçlar: 370, Zaman: 0.0506

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca