Gitmeye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Gitmeye hazır mısın, ortak?
Eşek gitmeye devam etti.
Ama gitmeye devam ettiniz.
Ted, büyük şehre gitmeye ve orada okulu bitirmeye karar verdi.
Hemen hastaneye gitmeye gerek yok.
Griffiths, savaşın taraflarını barış görüşmelerinde bulunmak üzere İsveçe gitmeye ikna etmeye çalışacak.
Buradan gitmeye hazırım.
Gitmeye hazır olmamıza dek onlarda kalacaklar.
Gitmeye hazır olun!
Sonra gitmeye karar veriyor ve Teksasa geri dönüyor.
Oraya yürüyerek gitmeye karar verdik.
Onu Viyanaya gitmeye teşvik etti.
Onları, Willow Caddesine gitmeye ikna et.
Bu olaylardan sonra Pavlus Makedonya ve Ahaya illerinden geçip Kudüse gitmeye karar verdi.
Dükkan açık mı diye bakmaya gitmeye çalısmak gerekmeyecek.
Gitmeye hazır olun.
Gitmeye hazırız. Summer!
Gitmeye hazır.
Oraya gitmeye cesaret edemiyorum.
Sanırım arkadaşların gitmeye hazır, değil mi?