Hâlen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Aynı ülkeler hâlen Yemeni bombalıyorlar.
Curtis Barnesın hâlen Miamide olduğu istihbaratını almış.
Charlotte. Sen hâlen burda mısın?
Benden hâlen nefret ettiğin belli.
Hâlen kaplumbağamı… onun öldürdüğüne inanıyorum.
Hâlen mi hatırlamıyorsun? Rachel?
Ödemeleri için protesto yapan gaziler hâlen General Gil Dillenbeckin liderliğinde eylem yapi̇yor.
Hannah için ve hâlen acı çekmekte olanlar için.
Hâlen çok fazla gereksiz dokunma olacak gibi.
John Maloof hâlen Maierin negatifleri üzerinde çalışıyor.
Üstelik hâlen değişiyor.- Hayır.
Hey, Maze. Hâlen bana yardım etmek istiyor musun?
Şu Debussy parçasını hâlen çalıyor biliyor musun?
Olanlar yüzünden Juliaya hâlen kızgın mısın?
Bay Compeyson hâlen bira fabrikasıyla ilgileniyor mu?
Kız kardeşimi hâlen yılda bir kez ziyaret eder.
Stellanın niye hâlen burada olduğunu açıklamak ister misin? Gallant?
Ama hâlen bir çocuk.
Hâlen 5 Ekim gecesi Bay Amesin nerede olduğu açıklanmış değil.
Hâlen aktörlük yaptığını duyduğuma sevindim.