HAKKI YOKTUR - Almanca'ya çeviri

kein Recht
haben keinen Anspruch
kein Anrecht
keine Befugnis
yetkim yok
yetkin yok
iznimiz yok
hakkı yoktur
hat kein Vorrecht

Hakkı yoktur Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hükümetimiz yalnızca bizi suçlama hakkı yoktur, çünkü yanlış yaptık.
Unsere Regierung hat nicht das Recht, uns zu bestrafen, nur weil wir Unrecht getan haben..
İnsanın buna hakkı yoktur, demişti babası.
Der Mensch hat nicht das Recht dazu, sagte mein Vater.
Alacaklı olarak hareket etme hakkı yoktur, teminatların sağlanmasına katılır.
Hat kein Recht, als Gläubiger zu handeln, an der Bereitstellung von Garantien teilzunehmen.
Şeytanın bizi şikâyet etme hakkı yoktur.
Der Teufel hat kein Anrecht mehr auf uns.
Ama Gorbaçovun şikâyet etmeye hakkı yoktur.
Doch Gorbatschow hat kein Recht, sich zu beklagen.
Sarhoş yolcuların ulaşım hakkı yoktur.
Betrunkene Passagiere haben kein Recht auf Beförderung.
Kimsenin beni rahatsız etmeye hakkı yoktur.
Niemand hat das Recht, mich zu belästigen.
Allah Teâlâ buyuruyor: Âdemoğlu beni yalanladı, aslında bunu yapmağa hakkı yoktur.
Allah(t) sagt:'Der Mensch leugnet Mich, und er hat kein Recht dazu;
Hükmetmeye kimsenin hakkı yoktur.
Niemand hat das Recht, zu herrschen.
Bir amatörün de Federasyon dışı adımlarla dans etmeye hakkı yoktur.
Und ein Amateurmeister hat kein Recht, gegen die Regeln zu tanzen, aber du hast es trotzdem getan.
Zengin birinin, kapısındaki dilenciye ahlaklılık vaazı vermeye hakkı yoktur.
Der reiche Mann hat kein Recht, dem Bettler vor seiner Tür Moral zu predigen.
( D) nin yasal miras hakkı yoktur.
D hatte kein Recht zum Besitz.
Çocuk yolcuların ek bagaj alma hakkı yoktur.
Kleinkinder haben kein Recht auf aufgegebenes Gepäck.
Hiçbir ülkenin buna karışma hakkı yoktur.
Kein Land habe das Recht, sich darin einzumischen.
Astroloji bilgisi olmayan bir doktorun kendisini doktor olarak tanıtmaya hakkı yoktur.
Ein Arzt ohne Kenntnisse der Astrologie hat nicht das Recht, sich Arzt zu nennen.
Bebek yolcuların bagaj hakkı yoktur.
Kleinkinder haben kein Recht auf aufgegebenes Gepäck.
Hiç kimsenin kişisel hevesleri uğruna milyarlarca insanın kaderleriyle oynamaya hakkı yoktur” dedi.
Niemand hat das Recht, wegen seiner persönlichen Ambitionen mit dem Schicksal von Milliarden Menschen zu spielen.“.
Çinin olimpiyat hakkı yoktur.
China habe kein Recht, Olympische Spiele zu veranstalten.
Kimsenin inancının başkalarının rahatsız etmeye hakkı yoktur.
Niemand hat das Recht, den Glauben von irgendjemandem zu stören.
Tedavi etmeyi reddetmek hakkı yoktur.
Er erhebt keinen Anspruch auf Heilung.
Sonuçlar: 120, Zaman: 0.0469

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca