Hapishaneye Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Maranzano hapishaneye zamanında vardı.
Onu hapishaneye götürüyorum.
Lockwoodla olan haftalık geleneksel… ziyareti için hapishaneye gitti.
Tam da hapishaneye seni görmeye geliyordum. Dwight!
Sen de Cumberlanddaki hapishaneye gideceksin.
Hayır, econ öğretmeni hapishaneye gideceğini söylüyor.
Her türlü hapishaneye gideceksin James.
Tamam. O kadın hapishaneye ait.
Eğer yardımımı istiyorsan Brandon, morga değil; hapishaneye gider.
Neden hapishaneye gelip seni görmemi istemedin?
Mektup hakkında hapishaneye geldiler.
Sadece seni hapishaneye götüreceğim.
Hayatımızın geri kalanını hapishaneye harcamak kötü olacaktır.
Nereye gidiyormuş?- Hapishaneye.
Bu gün ilk defa gelmişti hapishaneye.
Pekala, yarın hapishaneye gidip, onu göreceğim.
Tamam. Soniayı hapishaneye geri gönderiyorum.
Bu adamın ya akıl hastanesine yada hapishaneye tıkılması lazım.
Bizim ona yardım etmemize ihtiyacı olabilir, bu yüzden hapishaneye gidip kontrol edip… orada olmadığından emin olmamız lazım.
Merhaba, Joshua. Beni hapishaneye geri yolluyorlar.