HAPSEDILDI - Almanca'ya çeviri

eingesperrt
hapsetmek
kilitlemek
hapse
kilitli
kapatmak
tutuklayamazsınız
içeri atmak
kapatacaksın
kilitleyeceksin
içeri tıkmak
eingekerkert
hapsettirdim
zum Kerker verurteilt
Gefängnis
hapishane
hapis
cezaevi
bir hapisane
interniert

Hapsedildi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Haile Selassie, hapsedildi ve belirlenemeyen bir sebepten dolayı öldü.
Haile Selassie wurde inhaftiert und starb unter ungeklärten Umständen.
Çindeki Kazak Müslümanlarının dramı: Hapsedildi, işkence gördü, susturuldu.
Die Tragödie der kasachischen Muslime in China: Gefangen, gefoltert, zum Schweigen gebracht.
Afrikalı Amerikalılar hapsedildi Beyazların oranının altı katından fazla.
Afro-Amerikaner sind eingesperrt mehr als das Sechsfache der Rate der Weißen.
Sonsuza kadar bir kabusta hapsedildi.
Sie ist für immer in einem Albtraum gefangen.
Erkek kardeşi öldürüldü, kendisi de Londrada hapsedildi.
Ihr Bruder wurde getötet und sie in ein Gefängnis nach London gebracht.
Kış önce karasakal… tarafından o şişeye hapsedildi.
In diese Flasche gesperrt von Blackbeard. Vor fünf Wintern.
Şubat 1941 tarihine kadar en üst katında hapsedildi tutuldu söyleniyordu.
Elser auf der obersten Etage bis Januar oder Februar 1941 in Haft gehalten wurde.
Bir çok yerde yasaklandı ve üyeleri hapsedildi.
Sie unterlag scharfen Verboten und zahlreiche Mitglieder wurden inhaftiert.
Batı Şeria Filistinlileri 200ün üzerinde parçalanmış alana hapsedildi.
David waren die Palästinenser auf der Westbank in mehr als 200 versprengte Gebiete gesperrt.
Bilim adamları, aşırı hava olayları sırasında, dalgaların gerçekten hapsedildi ve büyüdü.
Bei extremen Wetterereignissen wurden die Wellen tatsächlich gefangen und verstärkt, so die Wissenschaftler.
Full Metal Alchemist, Açgözlülük 140 yıldır( sanırım, yanılıyorsam düzeltin lütfen) hapsedildi.
In Full Metal Alchemist, die Gier war eingesperrt seit 140 Jahren(glaube ich, bitte korrigieren falls falsch).
Birçok siyasetçi hapsedildi.
Viele Politiker wurden inhaftiert.
Pompeiinin Bryullov sakinleri şehrin kendisinde hapsedildi.
Bryulov Einwohner von Pompeji sind in der Stadt selbst gefangen.
bir kez tutuklandi ve hapsedildi birisi olarak kendini tanitti.
stellte sich als jemand vor, der einmal verhaftet und eingesperrt war.
Yaşındaki Emekli Bir Öğretmen Falun Gonga Olan İnancı İçin Tekrar Hapsedildi.
Jährige ehemalige Lehrerin wegen ihres Glaubens an Falun Gong erneut in Haft.
Eski 610 Ofisi Şefi ve Kamu Güvenliği Bakan Yardımcısı Hapsedildi.
Ehemaliger Leiter des Büros 610 und Vizeminister der Staatssicherheit in Haft.
Yıl garaja hapsedildi.
Jahre in einer Garage eingelagert.
Tüm bally hayat, erkek sevgili,'' Motty atalarının hapsedildi oldum'' gitti.
Alle meine bally Leben, lieber Junge," Motty fort,"ich habe in den angestammten eingepfercht.
Hapsedildi, daha sonra Sovyetler Birliğine kaçtı.
Nach Verhaftung floh er wieder in die Sowjetunion.
Teğmen Ro odasına hapsedildi.
Fähnrich Ro darf ihr Quartier nicht verlassen.
Sonuçlar: 61, Zaman: 0.0386

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca