HARAP - Almanca'ya çeviri

zerstört
yok
mahvetmek
yıkmak
tahrip
imha
bozmak
yoketmek
paramparça
ruiniert
mahvetmek
berbat
berbat etmek
bozmak
bozar
harap
verwüstet
yerle
dağıtman
harap
baufälligen
harap durumdalar
verwüstete
yerle
dağıtman
harap
fertig
hazır
tamam
bitirmek
bitmek
işim biter
tamamladı
hazırla

Harap Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Harap'' benim kullanacağım kelime olmazdı.
Zerstört" würde ich nicht sagen.
Sonraki makaleHer yıl: Neden FIFA oldu 19 böylece harap?
Vorheriger ArtikelAlle Jahre wieder: Warum wurde FIFA 19 so ruiniert?
Işıltıdan harap olmuş.
von Schimmer zerstört.
Köprü harap durumda!
Die Brücke ist zerstört!
Ozon ile parçalanan hücrelerden açığa çıkan virionlar direkt ozon etkisi ile harap olurlar.
Verbleibende Virionen aus einer von Ozon zerstörten infizierten Zelle werden ebenfalls direkt von Ozon zerstört.
Kırık araba, ya da bir kaza harap- sürekli başarısızlıklar, kötü şans.
Broken car, oder bei einem Unfall zerstört- kontinuierliche Pleiten, Pech.
Ancak, çoğu işe yaramaz ve ayrıca Gandcrab v5.1 tarafından harap olacaktır.
Allerdings, die meisten von Ihnen sind nutzlos und werden auch zerstört durch Gandcrab v5.1.
Çünkü sığınağınız harap oldu!
euer Bollwerk ist zerstört!
Eylül 2017deki depremde evleri tamamen harap oldu.
Am 19. September 2017 wurde ihr Haus völlig zerstört.
Bütün bunlar şimdi harap edilir.
Alles wird hier nun zerstört.
Canlılar araziyi harap etti, köyleri mahvetti
Kreaturen verwüsteten das Land, zerstörten die Dörfer
Fiorovanti harap katedrali yeniden yapmayı reddetti.
Fioravanti weigerte sich, die baufällige Kathedrale zu rekonstruieren.
Bir tanesi bir köyü iki dakikada harap edebilir.
Einer dieser Hubschrauber kann ein Dorf in zwei Minuten zerstören.
Onun yükü beni harap edebilir.
Seine Last könnte mich verwüsten.
Monica, hayatını böyle bir adamla harap edeceğini anlıyor musun?
Monica, weißt du, dass dir so ein Typ das Leben ruinieren kann?
tüm SEO çabalarınızı harap edebilir.
Ihren Reisewebsite-Rang erhöhen oder alle Ihre SEo-Bemühungen verwüsten.
Alzheimer hastalığın ana faktörü, sinir hücrelerini harap eden plakalardır.
Der Schlüsselfaktor der Alzheimerkrankheit sind Plaques, die die Nervenzellen ruinieren.
Bu kötü Rockstars yeşil odaya harap!
Diese fiesen rockstars zerstörten das grüne zimmer!
Suriye harap olduktan sonra….
Haben erst Syrien zerstört.
Yılında çıkan büyük bir yangınla harap olduktan sonra bir daha inşa edilmiştir.
Nachdem er in der 1904 von einem großen Feuer zerstört wurde wieder aufgebaut.
Sonuçlar: 161, Zaman: 0.0435

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca