Hastanedeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Annem bazen beni sen sandı. Hastanedeki son günlerinde.
Hastanedeki bir arkadaşını ziyaret eder.- Ne?
Was? Er besucht einen Freund im Krankenhaus.Hafta sonunda Yusuf hastanedeki diğer çocuklarla oynuyordu.
Nach drei Wochen in der Klinik, spielte Yusuf mit anderen Kindern.Hastanedeki kişi genç herhâlde. Dikkat. Harika.
Die Person im Krankenhaus muss jung sein. Achtung. Ausgezeichnet.Burada, hastanedeki hayatımı cehenneme çeviren kararlar.
Entscheidungen, die mein Leben hier im Krankenhaus zur Hölle machten.Babanız hastanedeki bir kadından söz etti.
Ihr Vater sprach von einer Frau im Krankenhaus.Hastanedeki yardımlarınız için teşekkür etmek istiyor.
Sie will dir für deine Hilfe im Krankenhaus danken.Kimyasal silah uzmanımız hastanedeki kurbanların kanını tahlil etti.
Analysierten das Blut der Opfer im Krankenhaus.Dün hastanedeki geceden beri… kim sürekli hazırolda duruyor tahmin et bakalım.
Rate mal, wer stramm steht, seit gestern Abend im Krankenhaus.Ne sağlık ekibi ne de hastanedeki doktorlardı.
Auch nicht die Sanitäter oder die Ärzte im Krankenhaus.Bunu, hastanedeki eşime götür.
Bring das zu meiner Frau ins Krankenhaus.Hastanedeki arkadaşlarımdan sürekli haber alıyordum.
Es kamen immer Freunde von mir ins Krankenhaus.Hastanedeki kıza ne oldu?
Und Onu ve hastanedeki kızılı kaçırmış.
Er hat sie und Hastanedeki bir teknik görevli.
Bak ne diyeceğim hastanedeki doğum yerinizi bana ver.
Ich sag dir was. Gib mir Aynen hastanedeki gibi.
Hastanedeki güvenlik kameralarını topladık.
Wir holten das Überwachungsvideo vom Krankenhaus.Tanrım, bu hastanedeki erkekler güzelden anlıyorlar.
Gott sei Dank ist dieses Krankenhaus voller weißer Jungs.Hastanedeki hastaların ölüm oranı… yaklaşık yüzde 40 olacak.
