Hastanedeki Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dinle Dean, hastanedeki bir meslektaşımla konuştum.
İngilterede bir ebe hastanedeki 8 bebeği öldürdüğü iddiasıyla tutuklandı.
Benimle konuşmuyor. Hastanedeki kayıtlarına bakmama da izin vermiyor.
O gece hastanedeki odama geldiğinde kafan güzeldi.
Ten teması bu hastanedeki her makineden daha iyidir.
Hastanedeki psikopat yüzündendi değil mi?
Hastanedeki ekip hazırdı.
Hastanedeki serum iğnesinden DNA örneği aldık.
Hastanedeki tüm kadın çalışanları toplayıp kadın sağlığıyla ilgili bir forum başlatırız.
Ancak hastanedeki tek eksik bu da değil.
Babama hastanedeki devriyesinde yardımcı oluyordum ve bir tartışma yaşadık.
Hastanedeki doktor, Ellisin hiç bir yarası olmadığını söylemiş.
Ardından çalıştığı hastanedeki işinden kovuldu.
Lindanın hastanedeki oda arkadaşı Sanfordın müşterisiymiş.
Jimmy hastanedeki savaşı sonunda bitti ve ben yaralı askerimi almaya gidiyorum.
Hastanedeki o gün.
O hastanedeki doktorlardan birine ait.
Hastanedeki gibi mi?
Hastanedeki çocuk mu?
Hastanedeki günlerimi de hatırlamıyorum.