Havayla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Havayla ilgili olan her şey büyük üretim.
Alles in der Luft ist eine Riesensache.Su ve havayla yaşarım. Yemek yemem.
Havayla ne alakası var?
Iyimser bir havayla başladı. 1 OCAK.
Havayla ilgiliymiş.- Üç gün mü oldu?
Erkek yüzeyden aldığı havayla nefes alır ve üreme sezonunda bu becerisini.
Das Männchen atmet, indem es Luft von der Oberfläche schluckt.Havayla bulaşmadığı için çok şanslısın.
Zum Glück wird es nicht über die Luft übertragen.Havayla yaşayabileceğimizi sanıyor bunlar.
Die denken wohl, wir leben von Luft.O yüzden havayla yaymak zor olurdu.
Deshalb wäre eine Übertragung über die Luft schwierig.Havayla bulaşan ve çok daha ölümcül.
Durch die Luft übertragen und tödlicher.Eğer yöntemi havayla bağlantılıysa… yeni bir çocuğu kaçırması an meselesi.
Wird er bald versuchen sich einen neuen Jungen zu holen. Wenn seine Vorgehensweise mit dem Wetter verbunden ist.Eminim kanları havayla temas ettiğinde çılgına döndüklerinden de haberin yoktur.
Dann wissen Sie nicht, dass Blut an der Luft sie verrückt werden lässt.Virüs havayla bulaşmıyor.- Önemli değil.
Havayla çiçeğin besleniyor ve açıyor.
Die Luft nährt Ihre Blume, und sie öffnet sich.Yağ, havayla temas edince oksitlenir.
Öl oxidiert an der Luft.Antivirüs ise havayla, rüzgarlar tarafından yayılıyor.
Ordular havayla beslenmiyor!
Armeen marschieren nicht auf Luft.Biz demin burayı havayla doldurmadık mı? Bir dakika!
Haben wir hier nicht Luft eingeleitet?- Augenblick!Havayla değil, nitrojenle.
Nicht Luft, Stickstoff.Bu arada, havayla konuşmadığınızı görmek için iki cihaz ayrı ayrı gösterilecek.
In 
