HAZINE - Almanca'ya çeviri

Schatz
bebek
tatlı
bal
sevgili
hayatım
canım
hazineyi
aşkım
Treasure
hazine
Finanzministerium
maliye bakanlığı
hazine
hazine bakanlığı
maliye bakanı
Treasury
hazine
Schatzkammer
hazinesi
kasanın
mahzen
dolu bir hazine
die Lade
sandığını
sandığı
kutunun
hazineyi
kutsal sandıkı
Staatskasse
devlet kasasını
devlet hazinesi
hazine
des Schatzamtes
Schätze
bebek
tatlı
bal
sevgili
hayatım
canım
hazineyi
aşkım
Schatzes
bebek
tatlı
bal
sevgili
hayatım
canım
hazineyi
aşkım
Finanzministeriums
maliye bakanlığı
hazine
hazine bakanlığı
maliye bakanı

Hazine Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ayrıca eskiden ABD hazine başkanlığında ve google da çalışmıştır.
Zuvor war sie als Managerin u.a. bei Google und dem US Finanzministerium.
Kayıp Hazine Gemisi De Bir Savaş Mezarı Mı.
Lost' Treasure Ship Ist Auch Ein Kriegsgrab.
İkincisi hazine adı verilen dağıtılmamış devlet mülkiyeti ile ilgilidir.
Die zweite bezieht sich auf nicht ausgeschüttete Staatseigentum, Treasury genannt.
Bu Orta yaş bina muhteşem Gotik ayrıntıları ve iç sanat hazine vardır.
Das mittlere Alter Gebäude hat wunderschöne gotische Details und eine Schatzkammer der Kunst im Inneren.
Birkaç üye gelecek ve Jackson için Hazine Sekreteri olarak gidecek.
Mehrere Mitglieder kommen und gehen als Sekretär des Schatzamtes für Jackson.
Gizli hazine avı. Korsanları kovalamak.
Jagten Piraten.- Suchten Schätze.
Hazine arıyordu ama artık korkuyordu.
Er suchte einen Schatz, aber jetzt hatte er Angst.
Hazine, bu adımları değerlendirecek
Das Finanzministerium wird diese Schritte bewerten
Hazine Bebeği bu sabah beni kemere kahvaltıya çağırdı.
Treasure Doll hat mich heute Morgen auf den Bogen eingeladen.
Hükümet Hazine Fonları hesaplar ekstra gelir ne kadardır;
Wie groß sind die zusätzlichen Einnahmen die Regierung der Treasury Fonds berechnet;
Savaş sandığı da öyle. Leydim, hazine boşboş.
Mylady, die Staatskasse ist erschöpft, die Kriegskassen sind leer.
Takım çok az kazanç vardır, ve hazine mücadele ediyor.
Das Team hat sehr wenige Siege, und die Schatzkammer zu kämpfen.
Alexander Hamilton ABDnin ilk Hazine bakanıdır.
Alexander Hamilton war der erste Sekretär des Schatzamtes.
Burası hazine dolu.
Dieser Ort steckt voller Schätze.
Hazine doğal büyüme uyarıcılarına eklemenizi öneririz.
Wir empfehlen, die natürlichen Wachstumsstimulanzien des Schatzes hinzuzufügen.
O hazine bana ait!
Der Schatz gehört mir!
Terörizmin finansmanıyla mücadeleden sorumlu Hazine Müsteşar Yardımcısı Adam Szubin;
Adam Szubin, Staatssekretär des Finanzministeriums, verantwortlich für die Bekämpfung der Finanzierung des Terrorismus;
Hazine Adası Detayları.
Einzelheiten Treasure Island.
Hazine ve İngiltere Merkez Bankası geniş acil durum planlaması yapmıştı.
Das Finanzministerium und die Bank of England haben eine umfangreiche Notfallplanung vorbereitet.
De Raporlama, Vergi, Hazine Muhasebe ve Muhasebe Hizmetlerinde Finans Direktörü oldu.
Wurde er zum Finance Director für die Bereiche Reporting, Steuern, Treasury Accounting und Accounting Services ernannt.
Sonuçlar: 1329, Zaman: 0.0573

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca