IÇTIĞIM - Almanca'ya çeviri

Trinke
içmek
içecek
içiyor
içki
içebilirsiniz
içelim
içer
içerler
Trinken
içmek
içecek
içiyor
içki
içebilirsiniz
içelim
içer
içerler
Trank
içmek
içecek
içiyor
içki
içebilirsiniz
içelim
içer
içerler
Getrunken
içmek
içecek
içiyor
içki
içebilirsiniz
içelim
içer
içerler

Içtiğim Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sadece şampanya içtiğim zaman.
Nur wenn ich Champagner trinke.
Cumartesi bir parti veriyorum… ve tekila içtiğim vakit neler olduğunu biliyorsun.
Und du weißt, was passiert, wenn ich Tequila trinke. Ich schmeiß Samstag'ne Party.
Doğum günüydü ve… şampanya içtiğim zaman beni bilirsin.
Du weißt ja, was passiert, wenn ich Sekt trinke.
Ne bu, şok tabancası mı? Diyet kola içtiğim için bana şok mu vereceksin Ben?
Ist das ein Taser? Weil ich Cola Light trinke?
Diğer insanların yanı sıra viski için içtiğim şeyin hikayesi.
Die Geschichte von dem, was ich persönlich zu Whisky trinke, sowie von anderen Menschen.
Sen benim içtiğim suyumsun.
Du bist das wasser, das ich trinke.
Ben, içtiğim şarapta hatırlayacağım seni.
Trink ich den Wein, den ich euch klau.
Su yatağının suyunu içtiğim için benim sapık olduğumu düşünüyor.
Sie hält mich für pervers, weil ich unser Wasserbett ausgetrunken habe.
Nasıl içtiğim hakkında hayatım boyunca yalan söylüyorum zaten.
Ich weiß schon wie ich's mache. Ich hab mein Leben lang, wegen der Sauferei gelogen.
Çok içtiğim için böyle oldu.
Du trinkst zu viel.
Elveda, içtiğim bira sayısında dürüst olmaya.
Auf Wiedersehen, Wahrheit darüber, wie viele Biere ich trank.
Ne kadar çok içtiğim hesaba katılırsa,
Bei der Menge, die ich getrunken habe, kann ich froh sein,
Tek içtiğim buzlu çay,
Ich trinke nur kalten Tee,
Ve kesinlikle bunun kanını içtiğim zaman huzur bulacağım… ama işte.
Und wenn ich sein Blut trinken würde Fänd ich endlich meinen Frieden.
Sigara içtiğim zaman, kahveye ihtiyacım oluyor, yani… Nerede kahve yapabileceğimi biliyorum.
Ich weiß, wo es Kaffee gibt. Aber ich trinke zur Zigarette immer einen Kaffee, also.
Ferdinand, İç! acaba yediğim veya içtiğim bir şey yüzünden sesimi kaybetmiş olabilir miyim?
Ferdinand, dass ich… durch etwas zu trinken oder essen meine Stimme verloren haben könnte?
Genelde içtiğim bu.
Das trinke ich normalerweise.
Viski içtiğim zaman viski içerim;
Wenn ich Whiskey trinke, trinke ich Whiskey.
Her gün içtiğim vitamin. Hamamböceği mi?
Eine Kakerlake? Ich nehme die Vitamine jeden Tag?
Çok içtiğim falan yok.
Ich trinke nicht zu viel.
Sonuçlar: 79, Zaman: 0.0255

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca