IHTIMALINE - Almanca'ya çeviri

falls
eğer
olursa
tabii
durumunda
davanın
ihtimaline karşı
şelalesi
dava
vakanın
Möglichkeit
seçenek
mümkün
bir ihtimal
fırsatı
bir yolu
olasılığı
imkanı
şansı
bir yol
olanağı
Fall
davayı
vaka
dava
durum
olayı
dosya
möglichen
mümkün
olabilir
olası
muhtemel
imkansız
olanaklıdır
vielleicht
belki
olabilir
muhtemelen
acaba
galiba
herhâlde

Ihtimaline Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bu adamın sevgisi bütün bunları kaybetme ihtimaline değer mi?
Ist die Liebe zu dem Mann es wirklich wert, möglicherweise all das hier zu verlieren?
Bugün işlerin beklediğimiz gibi gitmemesi ihtimaline hazır olmalıyız.
Wir müssen vorbereitet sein, falls es heute anders läuft als erwartet.
Benim yüzümden. Bir şeyler olması ihtimaline hazırlıklı olmasını söyledim.
Ich sagte ihm, er sollte vorbereitet sein, für den Fall der Fälle. Das war ich.
Tanıştığım hayvan iletişimciler, insanlar gibi köpeklerin yeniden doğabilecek ihtimaline inanıyorlar.
Die Tierkommunikatoren, die ich getroffen habe, glauben an die Möglichkeit, dass Hunde wie Menschen wiedergeboren werden können.
Sadece Atinanın bir mola kararı verebileceği ihtimaline dikkat çektik” dedi.
Wir haben nur auf die Möglichkeit hingewiesen, dass Athen selbst über eine Auszeit entscheiden kann.".
GPS uydusunun gökten düşme ihtimaline karşın.'' derdi.
Für den Fall, dass die GPS-Satelliten alle vom Himmel fallen", sagte er.
Bak, Garrison Boydun ölümünün bir kaza olma ihtimaline açığım.
Ich bin offen für die Möglichkeit, dass Garrison Boyds Tod ein Unfall war.
Seyahat sırasında kedinin rahatsızlanması ihtimaline karşı, yolculuktan önce yaklaşık dört-beş saat süreyle mama vermeyin.
Einzubehalten Nahrung für etwa vier bis fünf Stunden vor der Reise, falls die Katze krank ist.
Çünkü Dr. Holtzman hastası hakkında en özel detayları biliyordu, cinayet üzerinde… birinin yakalanma ihtimaline karşı Noaha tuzak kurdu.
Falls jemand auf die Morde stieß. Weil Dr. Holtzman intime Details seiner Patienten kannte, machte er Noah zum Sündenbock.
Mark Twain burada belirtiyor gençlik ile ilgili değere ve onu küçümseme ihtimaline.
Mark Twain bezieht sich hier auf den Wert der Jugend und die Möglichkeit, dass wir sie verachten.
Memur Manzon, sen de Fuentes kardeşlerin gelme ihtimaline karşı VIP odasına giren çıkanı kontrol etmek için mekânda olacaksın.
Officer Manzon, Sie werden im Tanzbereich sein und das Kommen und Gehen zum V.I.P. Raum beobachten, für den Fall, dass die Fuentes Brüder durchkommen.
Ne görmek veya 75 gün içinde inanılmaz yararlarını ihtimaline karşı bir geri ödeme için olsun.
Sie erhalten eine Rückerstattung haben, falls Sie sehen oder erleben nicht die fantastischen Vorteile innerhalb von 75 Tagen.
Bir tezgah modeline karar verirken, aynı zamanda küçültmenin yanı sıra mobilite üretme ihtimaline de dikkat edilmelidir.
Bei der Entscheidung für ein Werkbankmodell sollte auch die Möglichkeit in Betracht gezogen werden, neben der Verkleinerung auch Mobilität zu erzeugen.
yaz tatilimi geçirdiğim yerde sihrin yok olma ihtimaline bakılırsa finallere girmeyebilirim.
Abschlussprüfungen hier raus sein, die ich mir vielleicht schenke, in Anbetracht der möglichen Auslöschung der Magie an dem Ort, wo ich meine Sommerferien verbracht habe.
ecellerinin gerçekten yaklaşmış olması ihtimaline hiç bakmadılar mı?
betrachtet, und auch daß ihre Frist vielleicht nahegekommen ist?
Hayır… ve aynı zamanda doktor da değilim ama… oğlunuzun kim olduğunu hiçbir zaman… hatırlamama ihtimaline… kendinizi hazırlasanız iyi olur.
Sich vielleicht nie wieder erinnern wird. Nein, und ich bin auch kein Arzt, aber glauben Sie mir, dass Sie sich darauf vorbereiten sollten, dass Ihr Sohn.
ecellerinin gerçekten yaklaşmış olması ihtimaline hiç bakmadılar mı?
was Allah an Dingen erschaffen hat und, daß ihre Frist vielleicht nahegerückt ist?
ecellerinin gerçekten yaklaşmış olması ihtimaline hiç bakmadılar mı?
was ALLAH an Dingen erschuf, und daß vielleicht ihr Ende bereits sich genähert hat?!
Parayı geri verme ihtimaline karşı sekize bir güvende olmak için parayı harcamayacaktı.
Bei der Wahrscheinlichkeit von 8 zu 1 musste er sich dagegen absichern, das Geld zurückgeben zu müssen.""Also würde er es nicht ausgeben.
Robin, çocuk sahibi olunca… seni seks ihtimaline, zerre kadar yaklaştıran bir şey bile olsa… iltihapla dolu kabarcıkları gözün görmüyor.
Ein paar eitrige Blasen wert. ist alles, was einem auch nur annähernd die Aussicht auf Sex beschert… Robin, wenn man ein Kind hat.
Sonuçlar: 68, Zaman: 0.0654

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca