Inanmakta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Neden sana inanmakta zorlanıyorum? Özgürlüğünü.
Penny, inanmakta güçlük çekebilirsin ama bizim bir hayatımız var.
Burada olduğuma inanmakta hâlâ zorlanıyorum.
Herkes istediğine inanmakta özgür, değil mi?
Olmaz. Neden size inanmakta güçlük çekiyorum acaba?
Neden sana inanmakta zorluk çekiyorum?
Kızıl saçlı cadıya inanmakta neden bu kadar inat ediyorsun, anlamıyorum.
Sarp Intermodal insan kaynaklarının önemine inanmakta ve bu konuda yatırım yapmaktadır.
Rotaryenler taahütümüze inanmakta ve maddi olarak bunu desteklemektedirler.
Neden inanmakta zorluk çektiğimi anlıyor musun?
Tabii, inanmakta biraz zorluk çektim.
Onlardan kimi ona inanmakta, kimi de ondan halkı engellemekte.
Ben inanmakta güçlük yaşıyorum.
Kendisine inanmakta olduğunuz Allaha karşı.
Diyalog, zorlu ancak adil rekabete inanmakta ve gerekli rekabet yasalarının geliştirilmesini desteklemektedir.
Hâlâ bu görüşe inanmakta ve çaba harcamaktadırlar.
Eşi John ise onun suçsuzluğuna inanmakta ve bunu kanıtlamak için elinden geleni yapacaktır.
Hepimizin inanmakta zorlandığı bazı konular vardır Dr. Fletcher.
Hiç bilmediğimiz bu şeyler, inanmakta olduğumuz her şeyi tahrip ettiler.
Bana inanmakta güçIük çektiğini biliyorum