DAS ZU GLAUBEN - Turkce'ya çeviri

inanmak
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
düşünüyor
denkt
glaubt
hält
meint
erwägt
inanabiliyor musun
inanmayı
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
inanmakta
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
inanması
glauben
vertrauen
annahme
der glaube
bunu güc

Das zu glauben Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Es wäre ein schwerer Irrtum, das zu glauben.
Buna inanmak çok büyük bir hata olur.
Natürlich fiel es mir schwer, das zu glauben.
Tabii, inanmakta biraz zorluk çektim.
Fiel Ihnen nicht schwer, das zu glauben.
Onu inanması zor bulmamıştın.
Columbo, ich weigere mich, das zu glauben.
Kolumbo, böyle bir şeye inanmayı reddediyorum.
Das zu glauben genügt.“.
Sen inanmak yeterlidir.”.
Ich könnte es mir nie leisten, das zu glauben. Auch wenn Sie es schwören.
Yapmayacağına yemin etsen bile… inanmayı asla göze alamam.
Beim Anblick von schwerbewaffneten US-Soldaten… Das zu glauben, fällt den Somalis schwer… Panzern und Kampfhubschraubern.
Somalililer, Amerikan askerlerinin ağır zırhlı,… tankları ve savaş helikopterleriyle çizdikleri görüntüye… inanmakta güçlük çekiyor.
Es war einfacher, das zu glauben.
Buna inanmak çok kolaydı.
Und Jane entschied sich wieder dafür, das zu glauben. Die Arbeit, der Calle Ocho.
An2} İş, Calle Ocho…{ \an2} Jane inanmayı seçti.{ \an2} Ve yeniden.
Ich habe auch Probleme, das zu glauben.
Ben de inanmakta zorlanıyorum.
Vielleicht fällt es dir schwer, das zu glauben, so wie du mich kennst.
Yıllardır beni tanıyıp bildiğin şekilde bakarken inanmak zor gelebilir.
ich nie aufhörte, an das zu glauben, was ich wollte.
ne istediğime inanmayı asla bırakmadım.
Es tut mir leid, es fällt mir im Moment schwer, dir das zu glauben.
Kusura bakma, şu an sana inanmak konusunda sıkıntı yaşıyorum.
Doch ich weigere mich, das zu glauben.
Ama ben buna inanmayı reddediyorum dostlarım.
Das zu glauben, was du willst.
Seni mutlu ediyor. İstediğin şeye inanmak.
I h eigere ich das zu glauben!
A: Ben buna inanmak istiyorum!
Aber Paddington ist unschuldig, Es wird Ihnen schwerfallen, das zu glauben.
Ama Paddington masum. İnanmakta zorlanabilirsiniz, Madam Kozlova.
Ich kann dich nicht zwingen, mir das zu glauben.
Yani, zorla inandıracak hâlim yok ya.
Wie kommen Sie dazu, das zu glauben?- Ja.
Buna inanmanıza sebep olan nedir? Evet.
Wird nicht leicht sein, mir das zu glauben.
Bana inanmanız kolay olmayacak ama.
Sonuçlar: 126, Zaman: 0.0419

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce