INANMAK - Almanca'ya çeviri

glauben
inanmak
inanıyor
düşünüyor
inanamıyorum
sanıyorsun
düşünür
inanır
inancını
iman
inanıyor musun
vertrauen
güveniyor
güvenmek
güvenilir
tevekkül
inanç
güveni
güvenebilir miyim
Annahme
varsayım
kabul
inanmak
bir tahmin
benimsenmesi
belit
der Glaube
glaubt
inanmak
inanıyor
düşünüyor
inanamıyorum
sanıyorsun
düşünür
inanır
inancını
iman
inanıyor musun
glaube
inanmak
inanıyor
düşünüyor
inanamıyorum
sanıyorsun
düşünür
inanır
inancını
iman
inanıyor musun
glaub
inanmak
inanıyor
düşünüyor
inanamıyorum
sanıyorsun
düşünür
inanır
inancını
iman
inanıyor musun
den Glauben

Inanmak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Sadece Allaha inanmak yetmiyor, bunu bir de hayata geçirmek gerekiyor.
Es genügt nicht nur der Glaube an Gott, sondern es muss auch gelebt werden.
Lloyd. Peki. KAOSun güvenliğimizi ihlal ettiğine inanmak için nedenimiz var.
Dass KAOS unser Sicherheitssystem durchbrochen hat. Wir haben Grund zur Annahme, Gut. Lloyd.
İyi bir insan olduğuma inanmak zorunda değilsin. Ama en azından kocamı önemsediğime inan..
Glaub nicht, dass ich ein guter Mensch bin, aber mein Mann ist mir wichtig.
İnsanlar inanmak istiyor, özellikle de aşka. Pandemi dönemindeyiz.
Den Glauben an die Liebe. Ich will den Menschen in Zeiten der Pandemie Hoffnung schenken.
Bir şeye inanmak iyi bir şey.
Hauptsache man glaubt an etwas.
Inanmak isterim… bana sadık kaldıklarına ve onların da… Arkadaşlarıma, daima sadık kaldığımı.
Und glaube, dass sie mir loyal sind. Ich bin meinen Freunden gegenüber loyal.
Sana inanmak istemedim.
Ich wollte Ihnen nicht glauben.
Daha iyi bir geleceğe inanmak, bunu daha da mümkün kılmamızı sağlar.
Der Glaube an eine bessere Zukunft ermöglicht es uns, dies mehr zu ermöglichen.
Ona hala inanmak istiyorum.
Ich möchte ihm immer noch vertrauen.
Eugenianın park yerimizi çaldığına inanmak için sebebimiz var.
Es gibt Grund zur Annahme, dass Eugenia unsere Coupon-Hefte klaut.
Neye inanmak istiyorsan inan..
Glaub, was du glauben willst.
Neye inanmak istersen ona inan..
Glaubt, was ihr wollt.
Budizmde, yanılsamaya inanmak( kaynaktan ayrı olduğumuzu)
Im Buddhismus, den Glauben an die Illusion,(dass wir getrennt von der Quelle sind)
Neye inanmak istiyorsan ona inan..
Glaube, was du willst.
İnsanlar inanmak istediğine inanıyorlar.
Die Menschen glauben, was sie glauben wollen.
Sabır ve inanmak dağları deler.
Der Glaube und Geduld können wahrlich Berge versetzen.
Güvenliğimizin KAOS tarafından geçildiğine inanmak için sebeplerimiz var.
Dass KAOS unser Sicherheitssystem durchbrochen hat. Wir haben Grund zur Annahme.
Sosyalizmin ve insanlığın kazanacağına inanmak.
Vertrauen und Menschlichkeit gewinnen.
Ve İsaya inanmak… İşte kurtuluşun bu,
Und glaub an Jesus, Bruder.
Bir şeye inanmak kötü bir şey değildir aslında.
Dass man etwas glaubt, ist faktisch nichts.
Sonuçlar: 2048, Zaman: 0.0384

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca