Istemeyeceğin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Görmek istemeyeceğin bir yerimde.
Sonra, olmak istemeyeceğin bir yerde olursun.
Asla yüzleşmek istemeyeceğin bir meydan okuma nedir?
Umarım kovmak istemeyeceğin biri gibi görünüyorumdur.
Yapmak istemeyeceğin bir şeyi yapman gerekecek.
Politika hakkında bilmek istemeyeceğin her şeyi öğrenmeye hazır mısın?
Tabii gerçeğin ortaya çıkmasını istemeyeceğin bir sebep yoksa.
Hatta belki kendin hakkında hatırlamak istemeyeceğin şeylere de sahip olabilirsin.
Başıma kötü bir şey gelirse buraya gelmesini istemeyeceğin iki kişiye.
Bedava spor aletleri ve okumak istemeyeceğin kadar kitap var.
Bunlar senin yetkililerin görmesini istemeyeceğin fotoğraflar.
Bilmiyorum. Belki içine senin istemeyeceğin bir şeyler koyarlar.
Istemeyeceğin şeyler göstereceğim. -Benimle gel. Görmek.
Partnerinin hakkında bilmesini istemeyeceğin şey nedir?
Corrine üstelik duymak bile istemeyeceğin bir sürü iğrenç şey de itiraf etti.
Ben hedef belirlemek konusunda pek iyi değilimdir ama senin en iyi arkadaşını öldürmek istemeyeceğin bir zaman dilimi diyelim.
Bu sabah içeriye girmedim çünkü… seni bulaşmak istemeyeceğin bir şeye bulaştırmak istemedim. .
Bunun bir parçası olmanın sebebi… bir gün asla gitmek istemeyeceğin bir ofisin kapısından içeri girip… asla tanışmak istemeyeceğin bir herifle görüşüp… asla yapmak istemeyeceğin bir işi sana vermesini umacaksın.
düşmanının evcil hayvanında bile istemeyeceğin yarım düzine hastalık belirtisine sahip olmakla övünüyor.
bunun için sana tek verebileceğim… öğrenmek istemeyeceğin bilgilerdir küçük kız.