KÖR - Almanca'ya çeviri

blind
kör
körü körüne
körlemesine
gözü kapalı
stumpf
donuk
kör
güdük
körelmiş
künt
kütlüğü
blenden
kör
gözüne
diyafram
der Blinde
kör
geblendet
kör
gözüne
diyafram
blinde
kör
körü körüne
körlemesine
gözü kapalı
blinden
kör
körü körüne
körlemesine
gözü kapalı
blinder
kör
körü körüne
körlemesine
gözü kapalı
den Blinden
kör
des Blinden
kör
stumpfe
donuk
kör
güdük
körelmiş
künt
kütlüğü
der Blinden
kör
stumpfes
donuk
kör
güdük
körelmiş
künt
kütlüğü
erblindete
kör
blendete
kör
gözüne
diyafram

Kör Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Kör değilim. Belki sen öylesindir.
Du vielleicht. Ich bin nicht blind.
Seni kör yapar.
Sie lässt einen erblinden.
Belki kör olmaktan memnunlar?
Vielleicht sind sie gerne stumpf.
Ali Bulaç 19- Kör olanla( basiretle) gören bir değildir;
Und der Blinde ist nicht dem Sehenden gleich(zusetzen).
Kör taklidi yapmama bile gerek yok.
Ich muss den Blinden nicht mal spielen.
Kör tekrar görebilir. Çabuk.
Schnell. Der Blinde kann wieder sehen.
Kör olmak görememek demek.
Geblendet war ich, weil ich nicht erkannte.
Ne? Artık tek gözü kör olacak kafatası kırılmış bir adamım var.
Was? Hat einen Schädelbruch, ein Auge wird erblinden.
Harry, Harry… Kör oldum, Harry. Harry!
Harry, Harry… Ich bin blind, Harry. Harry!
sert ve kör, ama yine de gerçek bir arkadaş.
manchmal hart und stumpf, aber trotzdem ein wahrer Freund.
Kör ve gadfly arasındaki farkın fotoğrafı, dışsal farklılıkları açıkça göstermektedir.
Das Foto des Unterschieds zwischen Blindheit und Gadfly zeigt deutlich äußere Unterschiede.
Deyin ki:“ Kör ile gören eşit olur mu?
Sprich:"Können der Blinde und der Sehende gleich sein?
Kör bir aptal!
Blinder Idiot!
Bizim yaşlı, kör, ahmak Victor nasıldı?
Wie ging es dem alten, blinden, dummen Victor?
Üç kör fare.- Üç boyut.
Drei blinde Mäuse.- Die drei Dimensionen.
Medyum güneş patlamaları geçici olarak kör olmamı sapladı. Üzgünüm.
Tut mir Leid, Mediale Sonneneruptionen haben mich vorübergehend geblendet.
Seni kör bırakmayacağım.
Du sollst nicht erblinden.
Kör olmak bir nimet olabilir.
Blindheit kann ein Segen sein.
Ori ve Kör Ormanı( Güncelleme 1)( 2015) PC| Steam-Rip tarafından LetsRlay.
Ori und der Blinde Wald(Update 1)(2015) PC| Dampf-Rip von Let'sRlay.
Bu biraz kör.
Ein bisschen stumpf.
Sonuçlar: 3855, Zaman: 0.0393

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca