KALABALIK - Almanca'ya çeviri

überfüllt
kalabalık
dolu
doldu
Menge
miktarı
birçok
bir çok
çok şey
çok fazla
kalabalık
pek çok
çok sayıda
var
büyük
voll
dolu
tam
tamamen
dolusu
kalabalık
tüm
çok
full
tümüyle
dolmuş
Menschenmenge
kalabalık
Leute
millet
kişi
halk
insanlar
çocuklar
beyler
adamlar
arkadaşlar
insanın
Crowd
kalabalık
bir crowd
Publikum
seyirci
halk
izleyiciler
kalabalık
bir izleyici
bir izleyici kitlesi
kitleye
große
büyük
geniş
yüksek
kocaman
iri
uzun boylu
boyunda
boyutta
önemli
Massen
kütlesi
toplu
kitlesi
kalabalık
yığını
Menschen
insan
kişi
insanoğlu
insanın
adam
Meute
ist überfüllt

Kalabalık Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Dünya ıssızdı Kalabalık ve güçlü bir yumru oldu.
Die Welt war leer. Die Massen und die Mächtigen fort- ein Klumpen nur.
Bu kadar kalabalık olmasını beklemiyordum.
Dass es so voll sein würde.
Tanrımız Büyük Kalabalık açıkça zarar gördüklerinden,
Da die Great Crowd eindeutig durch unversehrt sind,
Kalabalık gösterir.
Çin halkının kalabalık yığınları afyonkeş haline getirildi.
Die große Mehrheit des chinesischen Volkes ist schon befreit.
Odam şu an biraz kalabalık.
Mein Zimmer ist gerade etwas überfüllt.
Kalabalık seni dinliyor. Seni ve naçizane pedalını.
Das Publikum lauscht Ihnen und dem ergebenen Pedal.
Kalabalık kontrolü.
Kontrolle der Menge.
Dışarıda kalabalık ve gürültü, biz terasından güneşin doğuşunu hayran başladı.
Abseits der Massen und der Lärm, konnten wir den Sonnenaufgang von der Terrasse bewundern.
Ziyaretçi ve kalabalık Davranış Yönetimi.
Besucher-und Crowd Management-Verhalten.
Her sabah olduğu gibi kalabalık bir hasta topluluğu muayene odamın önünde bekleşiyordu.
Fast jeden Morgen wartete bei unserer Ankunft bereits eine große Gruppe Patienten vor der Kirche.
Kalabalık çok büyük değil.
Die Menschenmenge ist nicht sehr gross.
Bunca Kalabalık, bunca gürültü.
All die Leute, all diese Geräusche.
Evet, çok kalabalık.
Ja, ist ziemlich voll.
Yarasa Mağarası yeterince kalabalık.
Die Bat-Höhle ist überfüllt.
Kalabalık karşısında şarkı söyleyemem.
Ich kann nicht vor Publikum singen.
Açıkçası daha kalabalık, ve sanırım daha karmaşık.
Es gibt natürlich mehr Menschen und es ist komplizierter.
İsim günü için kalabalık gelmeden önce onu buradan çıkarın.
Schafft ihn weg, bevor die Menge zum Ernennungstag kommt.
Daha az kalabalık olur diye sabah gideceğiz.
Gehen Sie früh am Morgen, da es gibt weniger Massen.
Kalabalık Kontrolü Bariyeri Satılık Farklı Renkler.
Crowd Control Barrier Verschiedene Farben zum Verkauf.
Sonuçlar: 1075, Zaman: 0.0893

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca