KORUMAKTA - Almanca'ya çeviri

zu schützen
korumak
koruma
korur
korunmak için
korunması için
zu beschützen
korumaya
koruma
güvende tutmak
koruyacağına
koruyacak
koruyacağına dair
kollamak
zu verteidigen
savunmak
korumak
müdafaa etmektir
aufrechtzuerhalten
korumak
sürdürmek
muhafaza
sürdürülür
devam ettirebilir
sağlamak
ayakta tutmak

Korumakta Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Hukuk devleti bizi burada korumakta ve bağlamaktadır.
Der Rechtsstaat schützt und bindet uns hier.
Günümüzde bu EUREPGAP oluşumuna katılmayan üretici firmalar mevcut pazar paylarını korumakta güçlük çekeceklerdir.
Produzentenfirmen, die heute nicht an dieser EUREPGAP-Formation teilnehmen, werden Schwierigkeiten haben, ihren derzeitigen Marktanteil zu halten.
Uzmanların tercih ettiği merdiven tırmanma aracı, çalışanların sağlığını korumakta ve ekstra personel giderlerinden tasarruf sağlamaktadır.
Der Treppensteiger für Profis schont die Gesundheit der Mit arbeiter und spart zusätzliches Personal ein.
Otelin ortak kullanım alanlarının tasarımı da aynı sıcaklığı korumakta.
Auch die Gestaltung der Gemeinschaftsbereiche des Hotels bleibt bei gleicher Temperatur.
Koloninin sınırları, kara deliğin çekim kuvveti içinde ancak yine de sabit bir yörüngeyi korumakta.
Die Gravitationsquelle des schwarzen Lochs schützt die Kolonie, sie hat aber eine stabile Umlaufbahn.
Ne de olsa, GSYİH büyümesini asıl amacımız pahasına korumakta çok az nokta olacaktır.
Schließlich würde es wenig Sinn machen, das BIP-Wachstum auf Kosten unseres eigentlichen Ziels zu erhalten.
Bu başlangıç ve denge ise sırrını hala korumakta, insanların zihinlerini meşgul etmektedir.
Diese Schöpfung und dieses Gleichgewicht behalten ihre Geheimnisse und beschäftigen weiterhin die Gedanken der Menschen.
Kullanacağım R26nın burnundaki No: 1 yazısını korumakta iddialıyım” diye konuştu.
Ich will die Startnummer 1 auf der Nase des R26 verteidigen.".
Bu yüzden sınırı korumakta fayda var.
Das hilft, die Grenze zu wahren.
Wulfharth biçimini korumakta zorlanıyordu.
seine Gestalt beizubehalten.
Güçlüdür, insanları korumakta iyidir de.
Er ist stark, kann Leute gut beschützen.
Methandrostenolone Sağlıklı bir kilo almak veya korumakta zorluk çeken hastalar için en iyi reçetedir.
Methandrostenolone ist das beste Rezept für Patienten, die Schwierigkeiten haben, ein gesundes Gewicht zu erreichen oder aufrechtzuerhalten.
Tanrı korusun Dianne.
Gott behüte, Dianne.
Ailemi korumam gerekiyor, ama bunu yaparken öleceğim.
Ich soll meine Familie beschützen, aber sterbe dabei.
Seni korumak istedim Toni.
Ich wollte dich beschützen, Toni.
Koru beni. -Evet.
Ja. Gib mir Deckung.
Kösemin tahtı koruması gerekiyor. İstanbula döndük.
Zurück in Istanbul, Kosem muss den Thron beschützen.
Kimliğimi korumak istiyorum.
Ich will meine Identität behalten.
Lewisi korumak istediğini biliyorum.
Ich weiß, du willst Lewis beschützen.
Koruması için.
Zum Schutz.
Sonuçlar: 42, Zaman: 0.0623

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca