KORUMUŞ - Almanca'ya çeviri

schützte
korumak
korur
koruyabilir
koruyun
koruyacak
koruyabilir mi
koruma
tetikçiyi
güvende
nişancıyı
bewahre
korumak
kurtarmak
saklamak
tutmak
muhafaza
korurlar
konservierte
korumak
saklamış
muhafaza etmek
muhafaza
schützen
korumak
korur
koruyabilir
koruyun
koruyacak
koruyabilir mi
koruma
tetikçiyi
güvende
nişancıyı
bewahrt
korumak
kurtarmak
saklamak
tutmak
muhafaza
korurlar
behielt ihre
beibehalten
koruyun
muhafaza
korumak
tutmak
devam
korunur
sürdürün
sürdürmek
geschont
korumak
dinlendirmem
korur
saklamak

Korumuş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Şansına, büyüklerin seni korumuş yoksa işinden de fazlasını kaybedebilirmişsin, değil mi?
Glücklicherweise deckten Ihre Vorgesetzten Sie, weil… sonst hätte es Sie mehr als Ihre Stelle gekostet, oder?
Allah korumuş beni böylesinden de.
Gott beschütze mich vor solchen.
Kaynaklarımızı korumuş oluyoruz.
Wir schützen unsere Quellen.
Allah bizi korumuş ve bizlere güç vermiştir!
Gott nimmt uns bei der Hand- und er bewahrt uns!
Allah korumuş arkadaşı!
Gott ist der Schützende Freund!
Hep beni korumuş, kollamış ve yardımcı olmuştur.
Er mich stets beschützte, gerettet und geführt.
Beni korudun, sadece sadece Marcusu korumuş olmayı dilediğin gibi.
Du hast mich beschützt, genau… genau wie du dir wünschst, dass du Marcus beschützt hättest.
Evleri oldukça iyi korumuş.
Das Haus sieht immerhin gutaus.
Yaşlı adam hayatı boyunca sırrını korumuş.
Der alte Mann behielt sein Geheimnis ein Leben lang.
Horatius adında bir adam varmış. Köprüyü, bütün bir orduya karşı tek başına korumuş.
Ein Mann, Horatius, hielt eine Brücke allein gegen eine ganze Armee.
Ve bir de su, havzayı asteroid ve meteorlardan korumuş.
Weil das Wasser das Becken vor Einschlägen von Asteroiden und Meteoriten geschützt hat.
Halk ahmaktır. Bu ülkeyi şimdiye dek korumuş olan imparatorlarının nasıl acı çektiğini anlayamazlar.
Das Volk ist töricht. Sie verstehen Euer Leid nicht, obwohl Ihr das Land bisher beschützt habt.
Önemli olan, onları korumuş olman.
Wichtig ist, dass du sie beschützt hast.
Çocukken para seni korumuş olabilir.
Ihr Geld mag Sie vielleicht als Kind beschützt haben.
Yüzük. Lilithin ölümsüzlüğü beni korumuş.
Liliths Unsterblichkeit beschützt mich. Der Ring.
Bu açıklığın içinde her ne varsa, zemini korumuş.
Etwas in dieser Lichtung beschützte den Boden.
Ama annesi onu kendi vücudu ile korumuş olmalı.
Aber seine Mutter muss ihn mit ihrem eigenen Körper beschützt haben.
Benim tüy sıklet senin kızgın boğaya karşı kendini korumuş.
Mein Federgewicht verteidigte sich gegen Ihren tobenden Stier.
Haklısın ama Clarkı bulmama yardım edersen uzaylı projeni korumuş olursun.
Richtig, aber Sie können Ihr Projekt retten, wenn Sie helfen, Clark zu finden.
ALLAH hepinizi korumuş.
Gott beschütze euch alle!“.
Sonuçlar: 82, Zaman: 0.0496

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca