Kovdum Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu nedenle onu kovdum. Kapıyı çarptı ve… tüm kağıtlar havada uçuştu.
Kovdum, kendi kendimi temsil edeceğim.
Demek istediğim, bütün adamlarımı kovdum. Rehabilitasyona gittim. Birkaç oyunculuk dersi aldım.
Seni kovdum. Günaydın millet!
Çünkü onu kovdum. Neden?
Onu kovdum çünkü gerçeklikten uzaktı, profesyonelce davranmıyordu.
Kovdum seni. Neden buradasın?
Bill Stoneu bugün kovdum. -Ne?
Hepsini ben kovdum. Hayır.
Bugün Bill Stoneu kovdum.- Ne?
Onu kovdum çünkü mantıksız davrandı… ve profesyonellik dışı.
Onu kovdum. Ben hastanedeyken eşyalarını almaya gelmiş.
Seni kovdum. Günaydın millet!
Hatırlarsan… Ben kovdum fakat o eski işini geri istedi.
Onları önünüzden kovdum, topraklarını size verdim.
Onları niye mi kovdum?” diye sordu K.
İşimden ayrıldım, dadıyı kovdum çünkü daha iyisini yapabileceğimi sandım.
Asistanını seni kovduktan 10 dakika sonra kovdum.
Kovabilirim ve kovdum.
Bir çuval inciri berbat etti ve onu kovdum.